Dr. Doğan, güneşin göz üzerindeki etkilerine değinerek, uzun süreli güneş maruziyetinin gözün beyaz kısmında kanserli olmayan bir büyüme olan pterjiyuma neden olabileceğini ifade etti. Ayrıca, UV ışınlarının retinanın merkezindeki makulayı hasara uğratabileceğini ve bu durumun merkezi görme kaybına yol açabileceğini vurguladı.

Korneada ağrılı iltihaplanmaya neden olabilecek aşırı UV maruziyetinin “kar körlüğü” olarak bilinen duruma yol açabileceğini belirten Dr. Doğan, parlak güneş ışığına sürekli maruz kalmanın gözlerde yorgunluk ve baş ağrısına neden olabileceğini söyledi. En önemli sonuçlardan birinin katarakt oluşumu olduğunu vurgulayan Dr. Doğan, UV ışınlarının göz merceğindeki protein yapısını bozarak merceğin bulanıklaşmasına yol açabileceğini ifade etti.

GÖZ MERCEĞİNİ HASARA UĞRATABİLİR

Özellikle UV-B ışınlarının göz merceğinde katarakt gelişim riskini artırdığını belirten Dr. Doğan, gözlerin uzun yıllar boyunca güneşin zararlı UV ışınlarına maruz kalmasının kümülatif etkisinin göz merceğini hasara uğratabileceğini ve yaşlı bireylerde katarakt görülme ihtimalinin daha yüksek olduğunu söyledi. Yüksek rakımlı bölgelerde veya Ekvator’a yakın yerlerde yaşayan kişiler ile çiftçiler, balıkçılar ve dağcılar gibi açık hava aktiviteleriyle uğraşan kişilerin daha fazla risk altında olduğunu ekledi.

Güneşin zararlarından korunma yöntemlerine de değinen Dr. Doğan, UV400 etiketine sahip güneş gözlükleri kullanarak UV-A ve UV-B ışınlarına karşı koruma sağlanabileceğini ve geniş kenarlı şapkalarla gözlerin doğrudan güneş ışınlarından korunabileceğini belirtti. Ayrıca, güneşin en yoğun olduğu saatler olan 10.00-16.00 arası gölgede kalmanın önemini vurguladı.

Son olarak, düzenli göz kontrollerinin kataraktın erken teşhis edilmesine ve uygun tedavi yöntemlerinin uygulanmasına yardımcı olabileceğini ifade eden Dr. Doğan, sağlıklı beslenme ve sigara içmeme gibi yaşam tarzı seçimlerinin genel göz sağlığını koruyarak UV ışınlarının olumsuz etkilerini azaltabileceğini belirtti.

Muhabir: Şura Nur Savranoğlu