‘Basketbol diye yazılır, Karşıyaka diye okunur.’ Bu sözün Karşıyakalılar arasında anlamı çok büyük. 111 yıllık koca çınar Karşıyaka Spor Kulübü’nün futboldaki başarısızlıklarıyla ters orantılı olarak, basketbolda ekol olduğu bir gerçek.
Ufuk Sarıca’nın önderliğinde ilk olarak 2014 yılında kazanılan Türkiye Kupası, ardından Cumhurbaşkanlığı Kupası ve 2015’te 28 yıl aradan sonra gelen lig şampiyonluğu bunun kanıtı. Bu arada Avrupa kupalarında da iki kez final oynayıp kupayı son anda kaçıran bir takım var karşımızda.
Karşıyaka taraftarının şu günlerde heyecanı çok büyük. Play-Off serisinde çeyrek finalde Bursaspor’u 2-0 ile geçen Pınar Karşıyaka, yarı finalde ligi lider bitiren, bu sezon Avrupa’da final oynayan Türk Telekom’u 3-1 ile geçip adını finale yazdırdı. Finalde rakip 2014-2015 finalinde de karşılaştığı Anadolu Efes. 2015’te kendi bütçesinden katbekat üstün olan rakibini geçip kupayı 28 sene sonra semte getiren Kaf-Kaf için işler pek de iyi başlamadı.
Ev sahibi avantajını iyi kullanan Anadolu Efes, Sinan Erdem Spor Salonu’nda oynanan iki karşılaşmayı da kazanarak seride 2-0 öne geçti.
Karşıyaka zoru başarır mı bilinmez ama son topa kadar mücadele edeceği bir gerçek. Ben bugün biraz da Karşıyaka taraftarının her kulvarda yaşadıkları zorluklardan bahsetmek istiyorum. Artık yılan hikâyesine dönen bir ‘Stat’ meselesi var Karşıyaka’nın. İzmir’de temeli ilk atılan stadyum olmasına rağmen, Göztepe Gürsel Aksel Stadyumu ve Alsancak Stadyumu’nun yapımı tamamlanırken; bugün otopark alanı olarak kullanılan, farelerin cirit attığı, atıl olarak bekleyen bir stat arazisi var karşımızda. Ve bundan sonra süreçle ilgili ne olacağını hiç kimse bilmiyor, kimse de bir açıklama yapmıyor. Herkes kafasını kuma gömmüş durumda. Karşıyaka iç saha maçlarını Alsancak Stadı’nda oynuyor.
Tekrar basketbola dönecek olursak, Mavişehir’de bulunan Mustafa Kemal Atatürk Spor Salonu, taraftarın mabedi gibi. Pınar Karşıyaka’nın basketbolun devlerine kafa tutabilmesinin en büyük etkenlerinden bir tanesi ‘Karşıyaka Arena’ ve elbette Karşıyaka taraftarı. Ancak Karşıyaka Arena’nın kapasitesinin yetersiz olduğu yıllardan beri konuşulan bir gerçek. Özellikle sezon içerisindeki büyük maçlarda ve Play-Off serisinde taraftar salona girebilmek için deyim yerindeyse çile çekiyor. Sınırlı sayıda satılan biletler için sabahın erken saatlerinde kuyruğa giren taraftarlar, biletlerin bitmesiyle içi kan ağlayarak evine dönüyor. Deplasman yasağı nedeniyle Sinan Erdem Spor Salonu’na da gidemeyen, gitse bile maçı Efes tribününde izlemek zorunda kalan Karşıyakalılar durumdan çok rahatsız. Ben merak ediyorum; Türkiye’de Karşıyaka taraftarı dışında bilet kuyruğuna giren başka taraftar kaldı mı? Veya internet üzerinden bilet satmayan başka kulüp var mı? Karşıyakalı yöneticiler bu manzaralardan, elinde bilet veya kombine olduğu halde salona giremeyen taraftarın feryadından hiç rahatsızlık duymuyor mu? Bu işin başka bir çözümü yok mu…
Karşıyaka yönetimi, taraftarın tüm çağrılarına rağmen ısrarla seçimli genel kurul yapmaktan kaçınıyor. Bildiğiniz gibi Eski Basketbol Şube Başkanı İlker Ergüllü, Eski Başkan Cenk Karace’nin ve çok sayıda iş insanının içinde yer aldığı oluşumun adayı olarak başkanlığa talip olduğunu açıklamıştı. Karşıyaka yönetimi bu şartlarda kongreden kaçamaz. Taraftarın ve camianın güvenoyunu almayan hiçbir yönetim başarılı olamaz. Eğer kendilerine güveniyorlarsa getirsinler sandığı, son kararı Karşıyaka Spor Kulübü’nün değerli üyeleri versin. Kazanırlarsa tebrik edelim, kaybederlerse bugüne kadarki hizmetleri için teşekkür edip uğurlayalım. Karşıyaka gibi demokrasinin başkenti bir semtin kulübüne yakışan budur.
Son olarak başladığımız gibi bitirelim. Karşıyaka final serisinin üçüncü maçında evine dönüyor ve yarın Anadolu Efes’i konuk edecek. Pınar Karşıyaka’ya şampiyonluk yolunda başarılar dilerim. ‘Basketbol diye yazılır, Karşıyaka diye okunur.’ Tekrar neden olmasın…