Batı Nil Virüsü hastalığı, genellikle döküntü, baş ağrısı, bulantı ve kusma gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Dr. Hraloğlu, hastalığın nörolojik semptomlarla ilerlediğinde ölümcül olabileceğini ifade ederek, bu tür vakaların yaklaşık yüzde 10 oranında ölümle sonuçlanabileceğini belirtti. Hastaların büyük bir kısmında belirti görülmezken, %20’sinde hafif semptomlar ortaya çıkabiliyor. Özellikle nörolojik belirtilerle seyreden vakaların tehlikeli olduğunu söyleyen Hraloğlu, bu durumun hastalığın en riskli aşaması olduğunu dile getirdi.
Dr. Hraloğlu, döküntülü ve ateşli hastalık belirtilerinin yanı sıra menenjit bulguları olarak bilinen şiddetli baş ağrısı, kusma, bulantı ve bilinç bulanıklığı durumunda mutlaka hastaneye başvurulması gerektiğini vurguladı. Bu tür semptomların Batı Nil Virüsü enfeksiyonunun nörolojik boyutuna işaret edebileceğini ifade eden Hraloğlu, erken müdahalenin hayati önem taşıdığını belirtti.
Maymun Çiçeği hastalığı ve Batı Nil Virüsü arasındaki farklara da değinen Dr. Hraloğlu, Maymun Çiçeği’nin daha hafif seyreden ve ölümcül olma riski daha düşük bir hastalık olduğunu, buna karşın Batı Nil Virüsü’nün daha ciddi semptomlarla ortaya çıktığını ve nörolojik şikayetlerin daha sık görüldüğünü aktardı. Yaz ve sonbaharın ilk dönemlerinde artış gösteren bu hastalığa karşı sivrisineklere karşı alınacak önlemlerin önemini hatırlatan Hraloğlu, etkin bir sivrisinek mücadelesi ile hastalığın yayılmasının önlenebileceğini söyledi.