Derin Devlet tabiri günümüzde siyaset alanına giderek daha sık kullanılmaya başlandı. İşin ilginç tarafı ise gazetecilikte genel kabul görmüş siyasi dile doğru ilerliyor, aynı şekilde terimin kendisi de bulanıklaşıyor ve herkes farklı bir şekilde anlamaya başlıyor. Şimdi size derin devlet kavramını anlatmaya çalışacağım.

Derin devlet olarak tanımlanan olguya daha yakından bakmamız lazım. Bu kavramın nerede ve ne zaman başladığının izini sürmek önemli. Türk siyasetinde ilk defa Yirminci Yüzyıl’ın 90’lı yıllarında ortaya çıktı. Türkçe’de “Derin Devlet” derin devlet demektir. Bu önemli kavram etrafında Türkiye’de Mustafa Kemal Atatürk’le başlayarak tamamen belirgin bir siyasi ve ideolojik hareket ortaya çıktı; Kemalizm, bizzat Kemal Atatürk’ün kültürü, katı laiklik aynı zamanda toplumsal bir karakter.

Milliyetçilik ise egemenlik ve özgürlük olgusunu içeriyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana Kemalizm, modern Türk siyasetinin egemen kodu olmuştur. Türk ulusal devleti bu fikirler temelinde kuruldu.

Kemalizm ideolojisi Avrupa tarzı parti demokrasisini içeriyor, aynı zamanda gerçek güç başta Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ülkenin askeri liderliğini elinde toplamıştı. Atatürk’ün ölümünden sonra Kemalizm’in ideolojik ortodoksluğunun koruyucuları askeri elit oldu. Ama şunu da ifade etmek lazım. Aslında Milli Güvenlik Teşkilatı 1960 yılındaki askeri hareketten sonra kuruldu. 1980’deki 12 Eylül darbesinden sonra Milli Güvenlik Teşkilatı’nın rolü önemli ölçüde arttı.

Türk ordusu ve istihbarat teşkilatında birçok üst düzey rütbelilerin Mason localarına üye oldukları iddia edilmekte. Kemalizm’le askeri masonluk iç içe geçmiş oldu diyebiliriz. Türk demokrasisi ne zaman sağa sola sapsa Türk ordusu seçim sonuçlarına etki ediyor ve baskıya başlıyordu. İşte “Derin Devlet” terimi tam olarak Türkiye’de, Yirminci Yüzyıl’ın 90’lı yıllarında ortaya çıktı. Bu dönemlerde Türkiye’de siyasal İslamcılığın önemli bir yükselişi başlamıştı. Necmettin Erbakan türü siyasal İslamcıların Kemalizm’e doğrudan meydan okuyan alternatif bir siyasi ideolojiye yöneldikleri sırada başladı.

Bu durum her şey için geçerliydi, laiklik yerine İslam, Batı’dan çok doğu ile temas, Türk milliyetçiliği yerine Müslüman dayanışması, genelde Kemalizm yerine, Selefilik ve Neo-Osmanlıcılık. Erbakan’a özgü olan mason karşıtı söylemler de dahildi.

Kemalist çekirdek

İşte, kendini siyasal demokrasinin üstünde gören, kendi kararları ile seçim sonuçlarını iptal eden Türkiye Cumhuriyeti’nin askeri ve siyasi Kemalist çekirdeğinin tamamlayıcı bir imajı olarak “Derin Devlet” fikri burada ortaya çıktı diyebilelim.

Daha sonraları iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye’nin derin devleti ile gerçek bir savaş başlattı ve bu “Ergenekon, Balyoz, Askeri casusluk” gibi iddialar sonucu açılan davalarla 2007’de birçok üst düzey asker tutuklandı Laiklik tartışmasını yumuşattı ve erteledi.

Modern Türkiye’nin siyasi tarihine ilişkin bu olaylardan bir dizi sonuç çıkarabiliyoruz. Yani şu anda “Derin Devlet” varolabilir ve mantıklıdır. Derin devlet çelişkiler başladığında kendisini belli eder, devletin içinde varlığı açıkça görülmez.

Türkiye Cumhuriyet’inde derin devlete hakim olmak isteyen ABD ve Birleşik Krallık sevdalıları var ama Kemalist düşünceye hakim olan vatanseverlerin daha fazla olduğu görülmekte.

Derin Devlet kavramı Türkiye’de 1960’lı yıllarda kullanılmaya başlansa da Batı’da Donald Trump’ın başkanlığı döneminde ABD’deki gazeteci, analist ve siyasetçilerin konuşmalarında karşımıza çıkıyor.Amerika, Türkiye gibi liberal bir demokrasiye sahip ama özel bir ideolojiyle bir araya getirilmiş gizli topluluklar var (Burada örnek verecek olursak Masonluk gibi).

ABD’de derin devlet

Amerika’daki derin devlet komplolarından bahsedelim. Son seçimlerde Donald Trump’a yapılan suikast girişimi ve John Kennedy’nin faili meçhul suikastı,11 Eylül 2001’deki trajik olaylar, tutarsızlıklar Amerikan siyasetinin çözülmemiş sırları Amerika’da bir çeşit “Gizli gücün “var olduğunu gösteriyor.

Pazar günkü yazımda da “Derin devlet 2” başlığı altında konuyu irdelemeye devam edeceğim.