Prof. Dr. Köse, yaklaşık 15 yıl önce kanser tedavisinde genellikle stetostik kemoterapilerin kullanıldığını ancak son dönemlerdeki teknolojik ilerlemelerle birlikte insan gen haritasının çıkarıldığını ve kanserlerin genetik farklılıklarının belirlenerek bu doğrultuda tedavi edilmesinin mümkün hale geldiğini açıkladı. Bu genetik farklılıkların kanser tedavisinde akıllı tedavi olarak adlandırılan hedefleyici tedavi yöntemlerini doğurduğunu dile getiren Köse, bu tedavilerin kanser hücrelerinin özelliklerini hedef alarak daha etkili sonuçlar verdiğini söyledi.
Akıllı ilaç tedavisinin kullanımının kanserin türüne göre değişebildiğini vurgulayan Köse, bazı kanser türlerinde bu tedavi yöntemlerinin yüzde yüz uygun olduğunu ancak diğerlerinde bu oranın daha düşük olabileceğini açıkladı. Özellikle ilerlemiş kolon kanseri gibi durumlarda bu tedavi yöntemlerinin etkin olarak kullanılabildiğini, ancak bazı özel vakalarda henüz uygun tedavi seçeneklerinin geliştirilmemiş olabileceğini belirtti.
KEMOTERAPİYE NAZARAN YAN ETKİLERİ DAHA AZ
Prof. Dr. Köse, hedefleyici tedavilerin kemoterapilere göre daha az yan etkiye sahip olduğunu ancak yine de dikkatli bir takip gerektirdiğini söyledi. İshal, ciltte renk değişiklikleri gibi orta ve hafif yan etkilerin yanı sıra nadiren de olsa kemik iliği, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi daha ciddi etkilerin görülebileceğini ifade etti.
Son olarak, Köse, akıllı ilaç tedavilerinin kanser tedavisinde önemli bir ilerleme sağladığını ve hastaların yaşam kalitesini artırdığını, bu tedavilerin etkinliğinin yaşam süresini uzattığını vurgulayarak, ileriye dönük çalışmalarla bu tedavi yöntemlerinin daha da geliştirilmesinin hedeflendiğini belirtti.