Doç. Dr. Kırnap, doğrudan karaciğerden kaynaklanan kötü huylu kitlelerin çok küçük bir bölümünü oluşturduğunu ifade etti. Bu tür kanserlerin genellikle siroz ile ilişkili olduğunu vurgulayan Kırnap, hastalığın genellikle 60 yaş üstü bireyleri etkilediğini ancak bazı kalıtsal hastalıklarda çocukluk döneminde de görülebileceğini belirtti.
Karaciğer kanserlerinin çoğunlukla diğer organlardan yayıldığını kaydeden Doç. Dr. Kırnap, “Karaciğerdeki malign kitlelerin yaklaşık yüzde 95’i, başka organ ve dokulardan karaciğere sıçramış kanserlerdir. Karaciğerdeki malign kitlelerin yalnızca yüzde 5’i doğrudan karaciğer kaynaklı tümörlerdir. Doğrudan karaciğer kaynaklı en yaygın malign tümör, hepatosellüler kanserdir" dedi.
Hangi tür kanserlerin karaciğere metastaz yapabileceğini açıklayan Kırnap, “Dolaşıma geçebilen ve orada tutunabilen her tür kanser, karaciğere metastaz yapabilir. Kolorektal, meme ve yumurtalık kanserleri karaciğere en sık metastaz yapan kanserlerdir. Ayrıca pankreas, mide, akciğer ve tiroid gibi organların yanı sıra kas, kemik, damar ve bağ dokusu kanserleri de karaciğere yayılabilir"” diye konuştu.
Karaciğer kanserinin belirtilerinin, kitlenin boyutu ve yerleşimine bağlı olarak değiştiğini belirten Kırnap, “Karaciğerdeki kitleler, çevredeki organlara basarak veya temas ederek çeşitli şikayetlere yol açabilir. Kötü huylu kitleler, bulundukları yerden bağımsız olarak çok enerji tüketir ve bu da kilo kaybı ile güçsüzlüğe neden olabilir" dedi. Karaciğer kanserinin yaygın belirtileri arasında istemsiz kilo kaybı, iştah kaybı, sağ üst karın ağrısı, ele gelen kitle, bulantı-kusma, halsizlik, güçsüzlük, sarılık ve akolik dışkılama yer alıyor.
Doç. Dr. Kırnap, karaciğerin en sık görülen primer kanseri olan hepatosellüler karsinomun genellikle kronik karaciğer hastalığı olan siroz ile birlikte görüldüğünü belirtti. “Hepatosellüler kanser, genellikle 60 yaş üstü bireylerde, özellikle 85 yaş civarında ortaya çıkar, ancak bazı kalıtsal hastalıklarda çocukluk döneminde de görülebilir” dedi.