Ekonomide zor günler geçiriyoruz. ÖTV’deki artış ve döviz kurlarının yükselişi ile vatandaşımız hayat pahalılığı ile ne yapacağını sasırmış durumda, piyasada satılan ürünlerin fiyatları da çelişkili. Market ve pazarlarda ürün fiyatları arasında uçurum var ve denetim de yok isteyen istediği fiyatı etiketlendiriyor son günlerde..
Türkiye ekonomisinin kurtuluşu bence Atatürk’ün yaptığı Cumhuriyet hamleleri ile gerçekleşebilir. Osmanlı’nın büyük borçları o günkü şartlarla en kısa zamanda kapatıldı. Tarıma sanayiye önem verildi, on sene içinde 20 fabrika kuruldu, bütün bunlar yapılırken Osmanlı’nın dış borçları ödendi.
Tarım ve hayvancılık ülkemizde neredeyse bitmek üzere, mazot fiyatlarının yükselmesi nedeni ile çiftçi tarlasını süremediği gibi ekin de ekemiyor, tarlasındaki ürünü bile satamıyor. Hayvancılık neredeyse bitti, dışarıdan et ithal etmeye devam ediyoruz, son günlerde neredeyse sütü de ithal edeceğiz. Fabrikalarımız da satışta onlar da yok pahasına elden gidiyor..
Cumhurbaşkanı Erdoğan ihracatımızı geliştirmek için Arap ülkelerine bir dizi seyahat yapıyor, bu ülkelerin liderlerine az da olsa gönül almak için Türkiye’de üretilen TOGG marka arabalar hediye ediyor. Bu güzel bir jest ama. Suudi Arabistan Veliaht Prenses Selman için bu araç önemsiz, kendisi dünyanın en pahalı araçlarına binmekte, bu TOGG marka aracı kullanır mı acaba, ya da müzeye mi kaldırır, Dünya Kupası’nda kendisine imzalanan top gibi mi ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan Arap ülkelerine ziyarete gitmeden önce bir basın toplantısı yapmıştı burada şu cümleyi kullandı: “Bazı cambazların söylediği gibi BOTAŞ’ı satıyorlar gibi bir şey yok. Biz neyin satılacağını çok iyi biliriz” dedi. Birleşik Arap Emirlikleri’ne gittiği gün Uludağ’ın Milli Park statüsü kaldırıldı, acaba Araplara mı satılacak bu güzelim milli parklarımız?
Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek sosyal medya üzerinden İngilizce yayınlayarak BAE ile Türkiye arasındaki bağları daha da güçlendirmek için toplam 50.7 milyar ABD Doları değerinde çok sayıda stratejik anlaşma ve mutabakat zaptının imzalanmasına tanık olduğunu söyledi. İhracatın finansmanı, deprem tahvilleri, enerji, savunma, alt yapı, teknoloji, bankacılık dahil olmak üzere bir dizi sektördeki anlaşmalar deniyor. Acaba bunlar nelerdir, normal olarak bu anlaşmanın maddelerinin açıklanması lazım.
Size bazı örnekler vermek isterim 1: Tekel’in içki bölümü 2003 senesinde 292 milyon dolara Nihat Özdemir’in Mey İçki’sine satıldı, üç yıl sonra 950 milyon dolara Amerikan Pacific Group’a sattı. Bu firma da Mey’i 2.2 milyar dolara İngiliz Diego’ya sattı, sadece bu satıştan ülkenin zararı 2 milyar dolar. 2: Türk Telekom Lübnanlı Hariri’ye 6.5 milyar dolara 21 yıl için kiralandı, üstüne üç Türk bankasından 4.7 milyar dolar kredi aldı, bunun karşılığında ise hiç vergi vermediler, 15 milyar doları cebe indirip iflas ettik diyerek Türkiye’yi terk ettiler. 3: Giresun SEKA Kağıt Fabrikası 12 Eylül 2003’te 3.5 milyon dolara yani o günün parpasıyla 5 milyon TL.’ye Erbakan’ın damadına satıldı, tek çivi çakmadan 79 milyonu cebe indirip gitti ve başkasına sattı. Bunlar küçük örnekler buna benzer birçok şey yaşandı ülkemizde.
Bu akşamdan itibaren motorine yeni bir zam bekleniyor. 1.22 TL olarak ama ne halktan ne de muhalefetten tık yok bu zamlara karsı.
Özelleştirme dedik, ama elimizde avucumuzda hiçbir şey kalmayacak bu gidişle.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İzmir’in en güzel yerleri olan Çeşme, Urla, Karaburun , Güzelbahçe, Bergama, Dikili, Menderes ve Torbalı’daki arazileri açık artırma ile satışa çıkarıyor. Şöyle diyelim, 44 şehirde toplam 670 arazi satılacak bunların çoğu denize sıfır araziler..
RUSYA’DAN KISACA
Rusya dün geceden itibaren Ukrayna’ya giden tüm gemilerin “Askeri yük taşıyıcısı” olarak değerlendirileceğini ve hedef alınacağını açıkladı. Yani tahıl koridoru tamamen tehlikeye girdi, bakalım ne olacak önümüzdeki günlerde.
Türkiye bu sene turizmde Rusya, kuzey ve Ukrayna için pahalı bir ülke haline geldi. Bu nedenle Ruslar, Türkiye’den daha ucuz olan Mısır’ı tercih ediyorlar, uçak ve her şey dahil 10 günlük iki kişilik turların 1000 dolar civarı satılması nedeni ile Ruslar bu yaz Mısır’ı tercih ettiler.
Son günlerde Mısır’da nedeni bilinmeyen bir hastalık çıktı. Rusya “Tanımlanamayan hastalık” raporları nedeni ile Mısır’a yapılan uçuşlarda daha sıkı sağlık kontrolleri uygulama kararı aldı. Koronavirüsün daha değişik bir cinsi olan bu adı bilinmeyen hastalık Mısır’ın Qena vilayetinde başladı, enfekte sayısı 300’ün üzerinde. Ateş, kemik ağrısı, mide bulantısı ve yorgunluk yapıyor. Bu nedenle Mısır’a gidip dönen Rus vatandaşlarına da hava limanlarında Covit dönemindeki gibi karantina uygulaması yapılmaya başlandı. Mısır’da, bu nedenle turizm de sekteye uğradı.
Özelleştirme mi yoksa satmak mı?
Uğur Tingür
Yorumlar