İyisiyle kötüsüyle uzun süredir beklediğimiz bir olimpiyat oyunlarını daha bitirdik. 204 ülkeden 10 bin 500 sporcu Paris 2024’te 32 farklı branşta yarıştı. Bizim için gerçekten hüsranla biten bir turnuva oldu. 54’ü kadın 101 sporcu ile katıldığımız olimpiyatlarda 18 branşta mücadele ettik. Altın beklerken 3 gümüş ve 5 bronz ile büyük hayal kırıklığı yaşadık. Sıralamada 64. olurken 40 yıl sonra olimpiyattan altın madalyasız döndük.
2020 Tokyo Olimpiyatları’nda hemen hemen aynı sporcu sayısıyla yarışmış, ancak 2 altın, 2 gümüş ve 9 bronz madalya ile ülkeler sıralamasını 35. tamamlamıştık. Nereden nereye?
Şapkamızı önümüze koyup biraz düşünmekte fayda var. Hele ki 8 altın, 2 gümüş, 3 bronz ile olimpiyatları 13. sırada bitirerek en iyi çıkış yapan Özbekistan’ı iyi incelemeliyiz. Nüfusu yarımız kadar olan bu kardeş ülke, hangi imkanlarla bu başarıyı nasıl elde etti.
Bu kadar olumsuzluk içinde tabii ki bizleri umutlandıran, gururlandıran şeyler de oldu.
Atıcılık 10 metre havalı tabanca karışık kategorisinde gümüş madalya alan Yusuf Dikeç ve Şevval İlayda Tarhan, olimpiyat tarihimizde atıcılık branşında bir ilki yaşattı. Yusuf Dikeç tarzı ve duruşuyla dünya çapında bir ikon oldu. Parayla yapamayacağımız reklam ile ülkemizi tanıttı.
Okçulukta Mete Gazoz, Muhammed Abdullah Yıldırmış ve Ulaş Berkim Tümer'den oluşan Klasik Yay Erkek Milli Takımı, kategorisinde tarihteki ilk bronz madalyayı kazandı.
Kadınlar boks branşında 50 kiloda Buse Naz Çakıroğlu ve 54 kiloda Hatice Akbaş gümüş alırken 57 kiloda Esra Yıldız Kahraman bronz madalya elde etti.
Serbest stilde 125 kiloda bronz madalya alan milli güreşçi Taha Akgül, müsabaka sonunda minderde ayakkabılarını çıkararak "başarılarla dolu" aktif güreş kariyerini 33 yaşında noktaladı. Alın size bir kilometre taşı daha.
Milli güreşçimiz Buse Tosun Çavuşoğlu kadınlar 68 kiloda, tekvandoda Nafia Kuş Aydın kadınlar 67 kiloda bronz madalyaya uzandı.
En büyük favorilerimizden Filenin Sultanları, bronz madalya maçında Brezilya karşısında etkili olamadı. Milli smaçör Melissa Vargas, 159 sayı ile en skorer oyuncu olurken 89 defans yapan Gizem Örge en başarılı savunma yapan oyuncusu oldu. 37 yaşındaki kaptanımız Eda Erdem ise Brezilya karşısında son Olimpiyat maçını oynadı. Gönül isterdi ki, kariyerini madalya ile bitirsin.
İki spor dalında ise çok değişik heyecanlar yaşadık. Genç sporcularımızın gösterdiği performans önümüzdeki olimpiyatlarda gelecek madalyaların habercisi oldu. 16 yaşındaki yüzücümüz Kuzey Tunçelli, erkekler 1500 m serbest finalinde 14.41.22 ile dünya gençler rekorunu kırdı ve olimpiyat 5.’si oldu. Tunçelli ayrıca olimpiyatlarda yüzme kategorisinde ilk kez finale yükselen yüzücü oldu. Kirliliği ile tartışmalara konu olan Sein Nehri’ndeki açık su erkekler 10 kilometre maraton yarışını ilk kez deneyimleyen Tunçelli, 2.02.58'lik derecesiyle 23'üncü sırayı aldı.
Sırıkla atlamada Ersu Şaşma beşinci sırayı almasına rağmen üstün bir performans sergiledi. Ersu’nun da geleceği tıpkı Kuzey gibi parlak.
Paris 2024'te 16 günlük kıyasıya madalya rekabeti unutulmaz anlara sahne oldu. Zaferler, rekorlar, galibiyet pozları, tartışmalar ve hayal kırıklıkları hafızalardaki yerini aldı.
Daha önce cinsiyet uygunluk testini geçemeyen Cezayirli Imane Khelif ve Tayvanlı Lin Yu Ting tartışmalara konu oldu. Yarı finalde Tayvanlı Lin Yu Ting'e yenilen mili boksörümüz Esra Yıldız Kahraman, maç sonunda rakibinin “XY kromozomuna sahip” tartışmalarına gönderme yaparak X işareti yaptı. Burada sorun olan cinsiyet tercihi değil, eşit şartlarda mücadele edilememesi.
Ayrıca 2024 Olimpiyatları’nda bir ilk yaşandı. Break Dans ilk kez olimpik spor olarak sahne aldı. Kadınların üçüncülük ve final müsabakalarını izleme imkânım oldu. DJ’in belirlediği müziklerle sporcular danslarıyla birbirine meydan okudu.
Disk atmada Litvanyalı atlet Virgilius Alekna, babası Mykolas Alekna’nın 69.89 metrelik atışıyla Atina 2004’te kırdığı rekorunu, 69.97 metre ile 20 yıl sonra ele geçirdi. Babadan oğula geçen rekor çok fazla sürmedi. Jamaikalı Roje Stona, 70 metrelik bir atışla olimpiyat rekorunu kırarak herkesi şaşırttı. Altın madalya kazanan Jamaikalı sporcu, başarısını Yusuf Dikeç’in ikonikleşen pozuyla kutladı.
4 altın ve 1 bronz alan Fransız yüzücü Leon Marchand, 400 metre bireysel karışıkta hem olimpiyat hem de dünya rekoru kırdı. Benim için ilgi çekici olan sporcunun başarısı dışında Fransızların desteği oldu. Fransız yüzücü hem kelebek hem de kurbağalamada kafası her su yüzeyine çıktıkça vatandaşları ‘Leon’ diyerek tempo tuttu. Gerçekten inanılmaz bir sahneydi.
Rio 2016'da Brezilyalı Thiago Braz'ın 6.03’lük olimpiyat rekorunu 6.10’lık atlayışla kıran İsveçli atlet Armand Duplantis, sırıkla atlamada 6.16’lık dünya rekorunu da 6.25’e çekerek inanılmaz bir seviyeye yükseltti. Duplantis, muhteşem zaferini Yusuf Dikeç pozu vererek kutlayan bir başka sporcu oldu.
Bunlar benim gözümde televizyonda canlı olarak izlediklerimden aklımda kalanlar. Umarım 2028 Los Angeles Yaz Olimpiyatları’nın sonunda başarımızı anlatan bir yazıda buluşuruz.