Halihazırda yaşadığınız hayatın sorumluluğunu nasıl alırsınız?

Bir zamanlar biri bana şunu sormuştu: “Daha iyi bir hayat yaşamaya nasıl başlayabilirim?”

Bu soru her zaman kafamı biraz karıştırıyor çünkü herkesin “daha iyi bir yaşam” konusunda farklı bir fikri var. Ancak hayatta ne isterseniz isteyin, bu bir kararla başlar; kendi hayatınızın sorumluluğunu alma kararıyla. Bu göründüğü ya da söylenildiği kadar kolay bir durum değil. Kendi hayatının sorumluluğunu almak, alabilmek insanın standart zihin seviyesinin, bir üst seviyesine ulaşmasına yol açar.

Çoğu zaman insanlar birisinin gelip kendilerini kendilerinden kurtaracağına inanırlar. Bir yabancı devreye girip hatalarını düzeltirken, hayatlarındaki hedeflerine ulaşmalarına da yardımcı olacaktır. Bir Süpermen ile çok şefkatli bir annenin garip bir birleşimi. Bu destek arayışı, kişinin konfor alanından çıkmasında yardımcı oyuncu rolü oynanmasına yol açar.

Gerçek şu ki kimse gelmiyor. Üzücü ama hayatınızdan yalnızca sizin sorumlu olduğunuz gerçeğini kabul edin. Bu nedenle konfor alanlarına sıkı sıkıya değil, pamuk ipliğine bağlı olarak yaşamak gerekli. Bu durum hayatımızda farklı senaryoların yazılmasına, belki de aklımıza gelmeyecek olayların gerçekleşmesine neden olur.

Elbette sizi seven ve destekleyen arkadaşlarınız ve aileniz var ama sizin adınıza karar verip harekete geçemiyorlar. Yani eylemlerinizin sonuçlarıyla yüzleşmek ve şu ana kadar hayatta ne yaptığınızla yüzleşmek zorunda kalan kişi sizsiniz.

Tüm kişisel gelişim metotlarından bağımsız olarak, tek gerçek şu ki;

Hayatınızdan yalnızca siz sorumlusunuz.

İyi haber şu ki aslında her şeyi (neredeyse) yapabilirsiniz. İmkanınız  ya da zamanınız olmadığını ya da şanslı bir sosyal konumda doğmadığınızı söyleyebilirsiniz; ancak bunlar bizi korumak için kendimize söylediğimiz bahaneler ve yalanlardır. Bunların gerçek olmadığını kanıtlayan o kadar çok hayatlar var ki!

Bilgiye şaşırtıcı erişimin olduğu modern bir zamanda yaşadığımız için şanslıyız. Her bilgiyi uzanıp alabilirsiniz. İnternette ilginizi çekebilecek her konuda bloglar ve makaleler var, farklı sosyal mecralardaki kullanıcılar tüm sorularınızı yanıtlamaya hazır, kitapçıların rafları kişisel gelişim kitapları ile dolup taşıyor, bazı üniversiteler neredeyse ücretsiz kurslar sunuyor, koçlar, mentorlar, dehalar harekete geçmeye hazırsanız size rehberlik etmek için oradalar. Kısacası, bu konuda arkasına sığınacağınız bir bahaneniz yok.

Hayatınızın sorumluluğunu üstlendiğinizde harekete geçmeyi taahhüt etmiş olursunuz. Okuduğunuz tüm makaleleri ve kitapları düşünün. Eğer “kişisel” kısmını kullanmıyorsanız, kişisel gelişim kitabının ne faydası var? Sonuçları görmek için bu fikirleri eyleme geçirmesi gereken kişinin siz olduğunuzu, okumanın hayatınızı değiştirmeyeceğini anlamaya başlarsınız.

Neşeli, huzurlu ve bereketli bir yaşam yaratmanın en büyük zorluklarından biri, yaptığınız şeyin ve onu nasıl yaptığınızın sorumluluğunu almaktır. Başkasını suçlayabildiğiniz, başkasına kızabildiğiniz, başkasını parmağınızla işaret edebildiğiniz sürece hayatınızın sorumluluğunu üstlenmiyorsunuz demektir.
— Iyanla Vanzan

Zaman zaman beklentilerini düşürürsün. Peki bunun nesi iyi? Sana hayatta daha az hayal kırıklığı yaratır. Karşılanmayan beklentiler insanların hayatlarından mutsuz olmalarının en büyük nedenlerinden biridir. Beklentilerin konusunda ufak adımlar, ufak hedefler daha tatmin edici olabilir. Birini tamamladıktan sonra, diğerine geçme zamanı.

Hayatınızın sorumluluğunu üstlendiğinizde, diğerinin sizin inançlarınıza göre hareket etmesini beklemekten vazgeçersiniz ve olaylar sizin için en iyisi olacağını düşündüğünüz şekilde gerçekleşir. Böylelikle gerçekliği olduğu gibi görmeye başlarsınız. Sonuçta, aniden artık sana karşı çalışıyormuş gibi hissetmezsin.

Hayır, bu sizi kişisel gelişime odaklanmış, duygusuz bir makineye dönüştürmez. Beklentileri ortadan kaldırmak, sizin yolculuğunuzu zorlaştıran ve dikkatinizi dağıtan engellerden ve takıntılardan kurtulmanıza yardımcı olur. Duyguları olan sıradan bir insan olmak ile beklentilerin (ve dolayısıyla hayal kırıklığının) yön verdiği bir hayat yaşamak ile hayatınızın sorumluluğunu almak arasında, duygularınızı daha fazla kontrol edebileceğiniz bir fark vardır.

Peki insan hayatı dolu dolu yaşamaya nasıl başlar? Sorumluluk alma kararıyla başlar. Eylemle birleştiğinde radikal sorumluluk, dönüşümün güçlü bir itici gücü haline gelir. İnsan yaşamındaki önemli eksiklerden biridir sorumluluk almamak. Ve ne yazık ki bunun farkında olmamak.

Küçükten başlayabilirsiniz; hayatta geliştirmek istediğiniz bir alanı seçin. Sizi neyin geride tuttuğunu belirleyin ve işinizi yapmaya karar verin, çaba gösterin ve değişime kendinizi adayın. Bunu yaptıktan sonra, hedefinize doğru mümkün olan en küçük adımı bile atarak harekete geçin. O zamana kadar birçok insanın gelebileceğinden çok daha ileri gitmiş olacaksınız.

Şimdi bunu düşünmeye devam edin. Devam ederken, buradaki en kritik kelimeyi tekrar tekrar zihninizde canlandırın; “kendinizi adayın.”