‘Üretkenlik devrimi’ etkisiyle dönüşen endüstriyel sektörleri ele aldığım yazımın ikinci bölümünü sunuyorum.
Tüketiciler için süreci basitleştirmek
Günümüzde bu durumları kolaylaştıran, zaman tasarrufu sağlanmasına imkan veren sistemler bu sorunu çözebilir. Ölçeklenebilir, bulut tabanlı platfomlar işimizi oldukça kolaylaştırıyor. Ayrıca, kusursuz API entegrasyonları hızlı ve güvenli belge paylaşımı ve imzalama olanağı sağlıyor. Tüketiciler adına bu, evrak işlerini yönetmek için harcanan zamanın azalması ve ev satın almanın eğlenceli kısımlarına daha fazla zaman ayrılması anlamına gelir. Mesela, ilan listelerine göz atmak, belirlenen mülkleri gezmek ve yeni eşya ölçülerini belirlemek gibi.
Bu uygulamalar doğrudan finansal kuruluşlarına ve büyük bankalara da fayda sağlar. Kredi memurlarının bireysel başvuru sahiplerine vermesi gereken zaman ve dikkat miktarını azaltmak onları daha üretken hale getirir.
Birçok yerel kurumun, kırsal ve kentsel topluluklardaki kaynakları yetersiz nüfuslara hizmet veriyor. Akıllı otomatik kredi belirleme ve oluşturma araçları, toplum odaklı kredi verenlerin kredi erişimini genişletmesini pratik ve karlı hale getirir. Bu daha fazla insanın taleplerine cevap verme anlamına gelir.
Finansal kurumlar, otomatik kredi sonuçlandırma platformlarından ve benzer arka uç üretkenlik çözümlerinden başka şekillerde de faydalanır. Örneğin, bu araçlar dağıtılmış ve saha ekiplerinin, kredi finansmanı için onayı gereken ofis tabanlı sigortacılarla daha yakın bir şekilde çalışmasını sağlar. Ayrıca güvenli dosya paylaşımı ve belge imzalama olanağı sağlayarak kurumun uyumluluk riskini ve ilişkili mali yükümlülüğünü azaltır. Bilinen bir şekilde gecikmeye meyilli bir süreçteki sürtünmeyi en aza indirmek, eksik veya tamamlanmamış kredi açıklamaları gibi ofis hataları nedeniyle daha az kapanışın ertelenmesi anlamına gelir.
Sağlık Sektörü
Finans sektörü gibi, sağlık sektörü de riskten kaçınma konusunda haklı bir üne sahiptir. Ancak finans sektörü gibi, tek bir yapı değildir. Ciddi yerleşikler hala bu alana hakimdir, ancak yüzeyin hemen altında çok fazla yenilik gerçekleşmektedir.
Bu yenilik, hem hastalara hem de hizmet sağlayıcılara fayda sağlayan, sağlık hizmetleri verimliliğinde çok ihtiyaç duyulan bir artışı sağlıyor.
Hasta deneyimini geliştirmek
Hastalar için sağlık hizmetleri üretkenlik devrimindeki en görünür cephe, sorunsuz, ölçeklenebilir, düşük maliyetli medikal çözümlerin ortaya çıkması olmuştur. Geçtiğimiz birkaç yıl içinde, belli başlı niş platformlar, geleneksel kliniklerden daha düşük bir maliyetle kaliteli, rahat bakım sunarak sağlık hizmetleri ana akımına girmiştir. Düşük gecikmeli mobil işlevsellik ve kurumsal düzeyde güvenlik ile bu çözümler, hastalarla tam anlamıyla bulundukları yerde buluşmaktadır. Karmaşık şikayetler veya kapsamlı fiziksel muayeneler için henüz uygun olmasalar da, çoğu rutin klinik ziyareti için halihazırda uygun alternatiflerdir.
Perde arkasında, sağlayıcılar dinamik tıbbi bilgi tabanı platformları gibi sayısız üretkenliği artıran araçlardan yararlanıyorlar. Birçoğu teşhis ve bakım planlaması gibi temel işlevlerde yardım için teknoloji çözümlerine yöneliyor. Örneğin bugün, yapay zeka cilt kanseri gibi potansiyel olarak yaşamı tehdit eden durumların teşhisinde doktorlardan daha erken ve daha yüksek doğrulukla önemli bir rol oynuyor.
Bu henüz yüksek eğitimli sağlayıcıların işleri için doğrudan bir tehdit değil. Ancak, bakım planlaması ve hasta etkileşimine daha fazla zaman ayırmalarına yardımcı olan açıkça bir üretkenlik rüzgarı. Sonuç olarak, bu nihayetinde bakımın genel kalitesini iyileştirir.
Üretkenlik devrimi daha yeni başlıyor
Bu üç sektördeki ileri görüşlü kuruluşlar, üretkenlik devriminden yadsınamaz faydalar görüyor. Daha az risk alan rakipleri, geride kalmak istemiyorlarsa yakında onlarda bu duruma uyum sağlayacaklar.
Ancak gerçek şu ki, bu endüstriler üretkenlik denizindeki değişimi yönlendiren teknolojik ve süreç inovasyonundan faydalanmak için alışılmadık derecede iyi bir konumda değiller. Eğitimden kamu hizmetlerine kadar birçok başka sektör de bu durumda ödüllerini toplamaya başlayacaktır.
Bu, verimliliği artırmak için bariz finansal teşviklere sahip hissedarlar ve yöneticilerden, giderek daha az tekrarlanan iş içeren işlerde daha fazla tatmin bulan giriş seviyesi çalışanlara kadar herkes için iyi bir haber. İster yeni bir BMW müşterisi, ister ilk kez ev sahibi olmak isteyenler veya sağlık sisteminde yol alan hastalar olsun, son kullanıcılar da bundan faydalanabilir.
Verimlilik devriminin bundan sonra nereye gideceğini kimse kesin olarak söyleyemez. Ancak bunun daha yeni başladığı oldukça açık.