Bebeklerde demir eksikliği gelişiminin, anne sütündeki demir miktarının yetersiz kalmasıyla başladığını ifade eden Dr. Dikme, özellikle 6 aydan sonra anne sütünün yanında demirden zengin ek gıdalar verilmesi gerektiğini belirtti. Demir eksikliğinin, yetersiz beslenme, hızlı büyüme dönemleri, bağırsaklardan demir emilimindeki sorunlar ve tekrarlayan kanamalar gibi nedenlerle ortaya çıkabileceğini söyleyen Dr. Dikme, bu durumun özellikle süt çocuklarında ve genç kızlarda yaygın olduğunu ekledi.
Türkiye’de yapılan çalışmalarda, çocuk ve ergenlerde demir eksikliği sıklığının yüzde 6,5 ile 42 arasında değiştiğini belirten Dr. Dikme, bu durumun ülkemizde demirden zengin besinlerin yeterince tüketilmemesinden kaynaklandığını ifade etti. Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen “Demir Gibi Türkiye Programı” ile demir eksikliği anemisinin görülme sıklığının önemli ölçüde azaldığını vurgulayan Dr. Dikme, ailelerin bu programa uymalarının hayati önem taşıdığını dile getirdi.
Dr. Dikme, demir eksikliğinin genellikle belirti vermeden ilerlediğini, ancak şiddetli durumlarda çocuklarda solukluk, yorgunluk, iştahsızlık, saç ve tırnaklarda kırılma gibi belirtilerin ortaya çıkabileceğini belirtti. Ayrıca demir eksikliğinin çocuklarda sinir sisteminde kalıcı hasarlara yol açabileceğine dikkat çeken Dr. Dikme, bu durumun zihinsel fonksiyonlarda bozulmalara, uyku düzeninde aksamalara ve gelişim geriliklerine neden olabileceğini ifade etti.
Demir eksikliğinin tedavisinde, demirden zengin gıdaların tüketilmesinin önemini vurgulayan Dr. Dikme, kırmızı et, karaciğer, balık, yumurta sarısı gibi hayvansal gıdaların yanı sıra baklagillerin de demir açısından zengin besin kaynakları olduğunu söyledi. Ayrıca C vitamini içeren sebze ve meyvelerin demir emilimini artırdığını belirtti. Fast-food ve abur cubur tüketiminin ise demir eksikliğini tetikleyebileceğini, bu nedenle bu tür gıdalardan kaçınılması gerektiğini ifade etti.