' Genel hatları ile herkesin hakim olduğu yedek akçe ve Dönem Karı Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülük Karşılıları konularına özellikli bir durumla değinelim. 9 Haziran 2021 Tarih 31506 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun kapsamında birçok firma madde 5 kapsamında matrah ve vergi artırımında bulundu ve mu matrah ve artırımlarını bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına ilişkin 7326 Sayılı Kanun Genel Tebliği Ser No 1’de anlatıldığı üzere kanunen kabul edilmeyen gider olarak muhasebe kayıtlarına intikal ettirdiler. Bu tutarları da vergi matrahlarına ilave edecekler ve bu tutarlar genellikle yüksek tutarlar. Bir de, malumunuz üzere bu sene, yabancı para cinsinden kredi kullanan firmalar, özellikle ithalatçı gibi yurtdışı firmalarına döviz cinsinden borcu olan firmalar, ihracatçı olup da avans ödemesi almış olan firmalar bu dönem yüksek tutarlı kur farkı zararları yazdılar. Üçüncü dönem geçici vergi’de kar beyan eden birçok firma bu dönem kur farkı zararı dolayısı ile zarar beyan edecek. Bu iki durumu birleştirip yeni bir durum ortaya çıkartalım; Matrah ve vergi artırımı yaptınız, bu tutarları Kanunen Kabul Edilmeyen Gider yazdınız. İthalatçısınız ve döviz kredi borcunuz var. Dolayısı ile yüksek tutarlı kur farkı zararı da yazdınız. Gelir tablonuz planlanandan çok farklı çıktı, zararınız var ama Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler dolayısı ile de matrahınız var. Bu durumda iki konuyu da inceleyelim; Şirketin zor durma düşmesi durumunda yedekte duran fonu diye tanımlayabileceğimiz kanuni yedek akçe, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 519’uncu Maddesinde tanımlanmıştır. MADDE 519- (1) Yıllık kârın yüzde beşi, ödenmiş sermayenin yüzde yirmisine ulaşıncaya kadar genel kanuni yedek akçeye ayrılır. Kar elde edilen her dönem, sermayenin yüzde yirmisine ulaşıncaya kadar ayrılıyor. Kanuni Yedek Akçe, Türk Ticaret Kanununda belirtildiği üzere yıllık kar üzerinden ayrılacağı için bu durumda Kanuni Yedek Akçe ayırılmayacaktır. Durumu bir de Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülük Karşılığı açısından irdeleyelim. Muhasebe Uygulama Genel Tebliğinde Hesap Planı Açıklamalarında 691 Dönem Karı Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülük Karşılıkları hesabının açıklamasında; Dönem kârı üzerinden, ilgili mevzuat hükümlerine göre hesaplanan vergi ve yasal yükümlülükler bu hesabın borcuna, "370- Dönem Kârı Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülük Karşılıkları Hesabı"nın alacağına kaydedilir. Bu hesap "590- Dönem Kârı veya Zararı Hesabı" ile birlikte kapatılarak "692- Dönem Net Kârı veya Zararı Hesabı"na devredilir Burada da dönem karı üzerinden hesaplama var. Ama dönem karı üzerinden hesaplanan vergi ve yasal yükümlülük var. Şöyle örnekleyelim; Normalde 90.000 TL karınız var iken 100.000 TL kur farkı zararı yaptınız ve dönem zararınız 10.000 TL oldu. Aynı dönemde 50.000 TL de Kanunen Kabul Edilmeyen Gideriniz olduğunu varsayarsak vergi matrahınız 40.000 TL ve ödenecek vergimiz de 10.000 TL oldu. Vergi ödeyeceğimiz için karşılık ayırıp dönem zararına ilave etmeliyiz. Tablo olarak; (A)    Kar    :     90.000 TL (B)    Kur Farkı Zararı    :     100.000 TL (C)    Dönem Zararı (B-A)    :     10.000 TL (D)    KKEG    :     50.000 TL (E)    Matrah    :     40.000 TL (F)    Vergi (E*%25)    :     10.000 TL (G)    Ticari Zarar (C+F)    :     20.000 TL Dönem sonu işlemlerinin yapıldığı bu zamanlarda dikkatlerden kaçmaması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum.