Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı’na aday olduğunu Türk basınında ilk defa ben yazmıştım. 470’e yakın imzanın toplandığını, kurultaya gitmek için çalışma yapıldığını ifade etmiştim. Kurultayın CHP’de tekrar yapılması ve lider değişikliğinin gündeme gelmesi son günlerde konuşulan önemli konulardan biri oldu.

Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanlığı konusunda karamsar mı, bu da merak konusu oldu. Geçenlerde “Delegeler bana görev verirse Genel Başkanlığı düşünürüm” diyor. Burada Kılıçdaroğlu delegeler ne derse ona göre mi hareket ediyor, yoksa iş daha mı farklı? Kurultay için toplanan bu imzalar Kılıçdaroğlu’nun tekrar CHP’ye Genel Başkan olması için mi?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Olimpiyatlar için Paris’te bir araya geldiler, yapılacak kurultayı da konuşmuşlardır her halde. Son günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP Genel Başkanı’nın arasının bozuk olduğu söyleniyordu ama Paris’te verilen pozlarda bu durum yalanlanmış gibi oldu.

CHP kanadında imzalar kurultay için toplanırken İYİ Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener ortaya çıktı ve Kılıçdaroğlu’na “İhanet “ davası açıyor. Bu da nereden çıktı diyebiliriz, CHP kanadında kurultay için delegeler hazırlık yaparken Akşener’in Kılıçdaroğlu’na karşı yaptığı bu mahkeme atağı gündeme soru işaretleri ile oturdu.

Meral Akşener’i İçişleri Bakanı olduğu dönemden beri tanırım, çoğu kişiler Akşener için derin devletin bir ferdi derler ama, son günlerde yaptığı bu hatalar hangi derin devletin adamı olduğu sorusunu gündeme getiriyor? CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile arasının iyi olduğu son günlerde göze batmakta. CHP’de değişim olursa bu yakınlaşma bozulur mu?

Meral Akşener’in, “İhanet” suçlaması ile Kılıçdaroğlu’na dava açması CHP’de eylül ayında yapılacak kurultayı da etkilemek için mi diyelim. Meral Akşener’in şimdiye kadar niye sustuğu da merak konusu oldu.  

**

6 Ağustostan beri Ukrayna birlikleri Kursk bölgesinde askeri operasyon yürütüyor. Bu gerçek, Rus lider Putin’e meydan okuma oldu. Rusya toprakları üzerinde tam kontrole sahip olamayan bir “süper güç”  onun zayıflığını ve savunmasızlığını gösterdi. Putin, Kursk bölgesindeki operasyon nedeni ile Ukrayna’ya verdiği ültimatomdan vazgeçip müzakere masasına oturabilecek mi? 

Kursk Bölgesine yapılan saldırı Ukrayna Hükümeti’nin başarısı değil bence. Batının “Rus kırmızı çizgileri iddiasının yanlışlığını bir kez daha ortaya koymak olabilir gibi gözüküyor. Ukrayna, arkasında NATO ve ABD olmasa çok rahat bir şekilde Kursk bölgesine giremezdi. Amerika Birleşik Devletleri neredeyse son model silahları deniyorlar bu bölgede.

Daha önce yazdığım gibi Rusya bu savaşta yoruldu, bir milyona yakın askerini kaybetti. 2. Dünya savasından beri yabancı bir ülke Rus topraklarına girmemişti.. Kursk bölgesine yapılan bu saldırıları Rus Duması, Pentagon’un nükleer tehdidinin bir parçası olarak nitelendirdiler.

Şimdi ilginç bir iddia ya da olabilecek bir varsayımı yazmak istiyorum ABD’nin Ukrayna’nın başında olan Vladimir Zelensky’nin yerine daha iyi yönetilebilir ve daha az yolsuzluk yapan bir kişiyi getirme seçeneklerinin araştırıldığı söyleniyor. Amerikalı seçkinler arasında Zelensky’ye yönelik memnuniyetsizlik artıyor… Bu durum Amerika’daki Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerde, Kiev’in aldığı “milyarlarca dolarlık askeri yardımın hedeflenen harcaması” konusunda şüphelerini dile getiriyorlar. Yani Zelensky’nin Ukrayna sınırlarının çok ötesine tırmanma tehdidinde bulunan çılgın adımlar attığını belirtiyorlar. ABD yönetimi bu duruma çok kızgın!…