Birçok insan için çalışma günü ve çalışma saati. Cumartesi 16:30. Alsancak Mustafa Denizli Stadı'nın bozuk elektrik sisteminin hala yapılamaması taraftar sayısında azalmaya neden oluyor. Önce aynı stadı paylaşan Karşıyaka, şimdi de Altay bundan zarar gördü.

Altay evinde Kastamonuspor'u ağırladı. Rakibi geçen sene dikkatleri üzerine çekmişti. Amedspor'la amansız bir mücadeleye girmiş, son haftalardaki puan kayıpları yüzünden ligi 2. sırada bitirmişti. Play-Off'ta ise ligde hemen altında yer alan Iğdır FK'ya her iki maçta da yenilerek elenmiş ve 1. Lig'in kıyısından dönmüştü. Bu sezon da oldukça iddialıydı. İzmir'e de 2'de 2 yaparak gelmişlerdi. 

***

İki takım da beklemediğim kadar kötü başladı müsabakaya. Kastamonuspor, kariyerli oyuncuları olmasına rağmen pozisyon bulmayı geçtik, rakip kaleye gitmekte bile zorlandı. Üstelik Altay normal oyununun çok altında bir tempodaydı. İlk yarı sona ermek üzereyken beklenmedik bir golle öne geçmeyi başardı.

İkinci yarı da aynı şekilde giderken 62. dakikadan sonra her şey değişti. Bu, farkın 2'ye çıkma dakikasıydı. Arka arkaya o kadar pozisyon olmaya başladı ki, kâğıt kalem elimden düşmedi. Sürekli not aldım. Yaz yaz bitmedi.

Son cümlem biraz havada kaldı. Kimler pozisyona girdi gibi sorular sormuşsunuzdur eminim. Aşağıda değineceğim. Okumaya devam edin.

***

Şimdi Altay'ı başrole alayım. Sürekli çok koşup, çok savaştıklarını önceki yazılarımda değinmiştim. Bu maçta sanki biraz daha az koşup, biraz daha az savaştılar. Teknik oyuncu olmadığından da bahsetmiştim. O kadar kötü o kadar kötü paslar attılar ki, tribünden rastgele 11 kişi seçip bir takım yapsan, bundan daha iyi bile oynarlardı. Böylesine büyük bir kulübün alt yapısından 1 tane bile teknik oyuncu çıkaramaması çok ilginç bir durum.

Tüm olumsuzluklara rağmen yine de 62 dakika boyunca başa baş bir oyun sergileyebildi. Fark 2'ye çıkınca oyundan tamamen koptu. Gol atma derdine düştü. Bu da kalesinde sürekli pozisyonlar vermesine neden oldu. Konuk takım oyuncuları biraz daha becerikli davransalar, skor farkı büyük olurdu. İnanılmaz goller kaçtı.

Siyah-Beyazlılar az da olsa pozisyonlar buldu. Bunların çoğu duran toptandı. Yapılan ortalara vurulan kafalardan birisi direkten döndü. İlk dakikalarda öne geçebilirdi.

Altaylı oyuncular 2 kere topa kayarak müdahale etmek istedi, ikisinde de zamanlama hatası yaptı. Birinde faul yaptı sarı kart çıktı, diğerinde geçildi ve tehlikeli bir atak gelişti. 45. dakikada Ersel Aslıyüksek kalecinin çıkmakta tereddüt etmesiyle, ceza alanında topla buluştu. Önüne doğru yandan koşan Özgür'ün rakibinin önüne yatarak müdahale edip şutu önlemesini bekledim. Bunu yapmadı ve meşin yuvarlak yavaş direk dibine giderek ağlarla buluştu. Anlayacağınız kayarak müdahalelerde de sorunlar yaşandı.

***

Öne çıkarabileceğim bir oyuncu olmadı.

Bahsedeceğim iki isim var. Arda Gezer en çok eleştirdiğim bir oyuncu. 2. dakikada topu saklayarak geçmek isteyen rakibine izin vermedi. Ayak uzatışı hoşuma gitti. Tam da ‘bugün iyi oynar mı?’ diye düşünürken o pozisyonda yerden kalkamadı. Ayağını sakatlamıştı. Fazla devam edemedi ve 6. dakikada kenara alındı. İlk defa takdir etmişken sanırım nazar değdirdim. Umarım önemli bir sakatlık değildir. Şu anda ben de şut çekerken fazla açtığım ayağım yüzünden sakatlık yaşıyorum. 3 hafta sonra geçmiştir diye düşünüp, maç öncesi ısınırken aynı yerden yeniden sakatlandım. 1 ay oldu. Ama o profesyonel futbolcu. Yaşı genç. Buna ek olarak özel tedaviyle kısa sürede sahalara döner.

Ersel Aslıyüksek inanılmaz goller kaçıran isimlerin başında geldi. Altı pas önünde bomboş kaleye vuruşunu bile direğe nişanladı.

***

Altay bu futbolla ligde kalırsa, başarı olur. Taraftar bile memnun değil. Maç sonrası konuşmalarına denk geldim. ‘Keşke gelip, zamanımı boşa geçirmeseydim’ diyenler vardı.

Kastamonuspor'un bu oyunuyla şampiyon olması zor. 62 dakika boyunca pek varlık gösteremedi. Rakibi oyun disiplininden koptuktan sonra iyi paslar yapmaya başladı. Kadro kaliteli. Bir daha böyle kötü oynayacağını hiç sanmıyorum.

İzlediğim kadarıyla bu grup Kırmızı Grup'a nazaran çok daha kolay gibi geliyor bana. Ligin daha başı. Biraz daha tartmak gerekiyor.