Geçtiğimiz günlerde yazdığım “Romantizm ve Dönem Draması Bridgerton” yazımda dizinin yeni sezonunda yaşanabilecek olaylardan bahsetmiştim. Dizinin son sezonu o yazımda da belirttiğim gibi oldukça ses getirdi. Hatta dizi ilk sezonunda nasıl beğenildiyse bu sezonda da aynı şekilde ses getirmeyi başardı. 

Shonda Rhimes bu sezonda, ilk sezondan beri ara ara göze çarpan karakterler olan, Colin Bridgerton ve Penelope Featherington'ın aşk hikayesine odaklanarak, güzel bir seyir zevki ortaya çıkarmış. Dizi aslına Julia Quinn'in Bridgerton serisinin diziye uyarlanmış hali. Dizi ilk sezonda Julia Quinn'in Bridgerton serisinin ilk romanı olan ‘The Duke and I'dan uyarlanırken, 2’nci sezondaki Anthony ve Kate'in hikayesi ise ‘The Viscount Who Loved Me’ isimli ikinci kitaptan yola çıkmıştı. Dolayısıyla izleyenlerin teorisi, 3’üncü sezonda Benedict'in evlilik yolundaki mutluluğuna giden üçüncü kitap ‘An Offer From a Gentleman'dan uyarlanacağını varsaymıştı, ancak hiç de öyle olmadı. 

Dilek Köşe Foto-9

Dizi, Quinn'in dördüncü kitabı ‘Romancing Mister Bridgerton'da yaptığı gibi, Colin ve Penelope'nin ilişkisini ele aldı. Bu ilişkinin içerisinde saklanan sırların ortaya çıkacak olması zaten muhtemeldi, çünkü kitap serisinde 4’üncü kitaba kadar saklanan ‘Lady Whistledown’ın kimliği, dizide zaten ilk sezonda ortaya çıkmıştı. Dolayısıyla bu hikayenin bir sezonda işlenmesi gerekiyordu. 3’üncü sezon da bu hikaye için ideal bir geçiş olmuş. Ayrıca Penelope Featherington’ın devamlı olarak hikayesinin aynı şekilde ilerlemesi de izleyiciyi sıkmaya başlamıştı. Bu sezon için onun öne çıkarılması oldukça akıllıca bir seçim olmuş. Bir diğer yandan bazı karakterlere yüklenen yeni hikayeler oldukça gereksiz geldi. Örneğin Bridgerton ailesinin annesi Lady Violet Bridgerton’ın Lady Danbury’nin kardeşiyle arasında geçen flört muhabbetinin gereksiz ve çok da ilerleyebilecek bir hikaye olduğunu düşünmüyorum. 

Diğer yandan Eloise’in iki sezondur takındığı evlenmek istemeyen kız sendromu yine aynı şekilde işlenmiş. Bu da hikayenin gidişatından çıkarılsa pek de bir boşluk yaratmayacak gibi geldi. Yine de oldukça keyifli bir sezon ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Colin ve Penelope’nin hikayesi keyif verdi. Yıllarca kendini yetersiz görmüş bir kızın istediği hayatı yaşamaya başlaması ve aslında görünmez pelerininin altında, herkesin merakla beklediği yazar Lady Whistledown olarak insanların karşısına çıkmasıyla hayatının değişmesi oldukça güzel bir ilerleme olmuş. 

Diziyi izlerken güzel, romantik bir ortam oluşturup, İngiltere’nin anlatılan o muhteşem romantik dönem dramasını hissederek bu diziyi izleyebilirsiniz. Keyifli bir zaman geçireceğinize eminim. İyi seyirler..