“4-4-2, 3-5-2, 4-3-3, 1-3 -3 -3, 3-4-1-2, 3-4-2-1 erkek okuyucularımız bu sayıların ne anlama geldiğini hemen anladılar. Futbolda oyun diziliş taktik sıralamaları. İyi bir futbol izleyicisi olarak, futbolu ve hayatı birbirine çok benzetirim. Hayat denilen sahaya iyi bir ekip ve donanımla çıkıyorsanız, maçı kaybetme olasılığınız neredeyse yok gibidir. Kaybetseniz bile size yapılacak yorumlar “Çok iyi performanstı ama şans karşı taraftaydı” olacaktır. Yaşadığınız en zor olay bizim derbi maçımızdır. Kanımızın son damlasına, son ana kadar mücadele etmek zorundayızdır. Her maç üç ihtimallidir. Hayat da öyle değil mi? Mücadele etmek, vazgeçmek ya da zaman halletsin diye zamana bırakmakta hayatın üç ihtimalidir. Bazen hayat bize çok güzel şanslar sunar. Asisti verir, ancak biz önümüzdeki fırsatı göremeyiz. Bazen de hiç beklemediğimiz anda top önümüze gelir, bize kalan sadece hayata şut çekmektir. “Hat trick” bile yaptırır şansın ve aklın varsa hayat sana. Biz ona “Allah yürü ya kulum dedi” diyoruz. Çoğu zaman ofsaytta takılırız. Bizden önde giden birileri vardır mutlaka. Gelecek tehlikelere karşı dikkatli olmak, kaleyi iyi korumak yani kendimizi, oyunun en hassas noktasıdır. Yolgeçen hanına çevirmemek gerekir hayatımızı. Rakibiniz akıllı hamleler ve süratle kontratak başlatmış olabilir. Golü yemek istemiyorsak gelebilecek her türlü tehlikeye karşı sağ ve sol beklerimizin çok iyi olması gerekir. Hayat bizden hoşgörü ister, centilmenlik ister. Eğer oyunu kurallarına göre oynamaz hile yapmaya kalkarsak sarı kartı göstererek uyarır. Hırsımız; hoşgörümüzün önüne geçerse, yaptığımız hatanın farkına bile varmadan yeriz kırmızı kartı. Topu, taca atarsın, taraftar kızar saçmaladın diye, oysa ara sıra saçmalamak gol yemekten iyidir. İşler işin içinden çıkılmaz bir hale geldiğinde akıl hocasına ihtiyaç duyarız. Hemen hemen hepimizin güvendiği bir teknik direktörü vardır. Bir kahve belki de bir çay eşlik eder taktik almamıza. Maç 90 dakika, uzatmalar hariç. Başlar ve biter. Tıpkı hayat gibi... Öyle jübileler vardır ki, kalesini kevgire çevirdiğiniz takımın taraftarı bile üzülür sizin gittiğinize. “Futbol asla sadece futbol değildir...” 2016 yılında Star Gazetesi’nde yazdığım bu yazı, aklıma yaklaşan seçimleri getirdi ve sizinle yeniden paylaşmak istedim. Binlerce yıllık insanlık tarihinde siyaset hep vardı. Her ne kadar Roma İmparatorluğu ile demokratikleşme adımlarının atıldığını söyleseler de, insan var olduğu günden beri yönetenler ve yönetilenlerden oluşuyordu toplumlar. Yönetenler ve yönetilenler! Okuduğumuz tarih yaşanılanlardan kaynaklı bazı liderleri bizim için kahraman yaparken bazı kahramanları diktatör olarak görmemize sebep oldu. Düşünsenize Mussolini, Mao, Hitler de liderdi, Sezar, Büyük İskender, Napolyon, Gandi, Winston Churchill, Mustafa Kemal Atatürk de… Bazıları dikta yönetimleri ile bazıları ise kahramanlıkları ile tarihe not edildiler. İyi bir lider bilir maçın sadece maçtan ibaret olmadığını. Maç sonrası yorum yapılacağını. Seçimin kazananı kim olur bilemem, kararsız seçmen hangi takımın taraftarı onu da… Ancak bildiğim bir şey var! Tarih yazar iyiyi de kötüyü de…