İsrail’in siber saldırı aracılığı ile Hizbullah üyelerinin taşıdığı iletişim cihazlarını patlatması dünya gündemini salladı.
Lübnan Sağlık Bakanlığı, geçtiğimiz hafta çarşamba günü Beyrut'un banliyölerinde ve Bekaa Vadisi'nde 20 kişinin öldüğünü, 450'den fazla kişinin yaralandığını, salı günkü patlamalarda ise ölü sayısının ikisi çocuk 12'ye yükseldiğini, yaklaşık 3.000 kişinin de yaralandığını bildirdi.
Lübnan patlamasına ne sebep oldu?
Lübnanlı bir güvenlik kaynağı ve başka bir kaynak Reuters Haber Ajansı’na göre İsrail’in casusluk teşkilatı MOSSAD'ın, patlamalardan aylar önce Hizbullah'ın sipariş ettiği 5.000 çağrı cihazına patlayıcı yerleştirdiğini söyledi. Kaynaklar, 3.000 çağrı cihazına aynı anda bir kodun gönderildiğini ve bunun patlamaları tetiklediğini söyledi
İsrailli yetkililer patlamalar hakkında yorum yapmadı ancak güvenlik kaynakları, İsrail'in casusluk teşkilatı MOSSAD'ın sorumlu olduğunu söyledi.
3. Dünya Savaşı hakkında yapılan yorumlarda genel kanı, bu savaşın siber bir savaş olacağı şeklinde idi ve bu kanı toplumlarca kanıksanmış durumda.
İlk cep telefonunun üreticisi Motorola’nın mühendisi Martin Cooper, bilim kurgu filmi izlerken gördüğü bir sahneden esinlenerek cep telefonunu icat ediyor. Ne acıdır ki, saldırılarda kullanılan cihazların hepsinin yine Motorola firmasına ait olduğu iddia ediliyor.
İnsanlar saldırılara alışmışken bu saldırının çeşitliliği, diğerlerinden farklı oluşu öncelikle insanlara şu soruyu sordurdu; “ne kadar güvendeyiz?” Ülke liderleri bu konuda kendi ülkeleri için böyle bir durumun geçerli olmadığı yönünde açıklamalar yaparak halkı sakinleştirmeye çalışsalar da işte o iş öyle değil.
Cep telefonu üretilirken cinayet aleti olarak kullanılacağı kimsenin aklına gelmiş miydi bilmiyorum. Mesela Oppenheimer’in atom bombasını yaparken katliama sebep olacağını bilip bilmediği gibi.
Teknoloji gün geçtikçe varoluş amacından başkalaşarak daha ölümcül hale gelmeye başladı. Peki, teknolojinin ölümcül olma fikrini, insanlığa verebileceği zararları ilk olarak nerde gördünüz? Bilim kurgu filmlerinde değil mi?
Günümüzde, hayatımızın vazgeçilmezi haline gelen ve yıllar önce bilim kurgu filmlerinde izlediklerimiz şunlar;
Tablet Bilgisayarlar (Star Trek, 1966-1969): "Star Trek" dizisinde mürettebatın kullandığı el cihazları, modern tablet bilgisayarların habercisi gibiydi. Bugün iPad ve benzeri cihazlar yaygın olarak kullanılıyor.
Akıllı Telefonlar (Star Trek, 1966): "Star Trek"teki iletişim cihazları, bugünün akıllı telefonlarına çok benzerdi. Kablosuz iletişim ve dokunmatik ekranlar bu filmlerde tahmin edildi.
Hologramlar (Star Wars, 1977): "Star Wars" filminde holografik mesajlar vardı. Bugün, hologram teknolojisi gösterilerde ve sunumlarda kullanılabiliyor ve gelişmeye devam ediyor.
Sanal Gerçeklik (The Matrix, 1999): "The Matrix" filminde insanlar sanal bir dünyada yaşamlarını sürdürüyorlardı. Şu anda sanal gerçeklik (VR) gözlükleri, özellikle oyunlar ve simülasyonlar için yaygın hale geldi.
Otonom Araçlar (Minority Report, 2002): "Minority Report" filminde kendi kendine giden arabalar görülüyordu. Bugün Tesla ve diğer otomobil şirketleri otonom sürüş teknolojileri üzerinde çalışıyor.
Akıllı Ev Sistemleri (Back to the Future II, 1989): Bu filmde, evler uzaktan kontrol edilebiliyordu. Günümüzde akıllı ev sistemleri evdeki ışıkları, kapıları ve elektronik cihazları telefonlarla yönetmeye olanak tanıyor.
Genetik Mühendislik (Gattaca, 1997): Filmde, insanların genetik özelliklerini seçip değiştirmek mümkündü. Bugün genetik mühendislik, CRISPR gibi teknolojilerle bu tür manipülasyonları mümkün kılmaya başladı.
Yapay Zeka (2001: A Space Odyssey, 1968): Filmdeki HAL 9000, bir yapay zeka sistemiydi. Bugün yapay zeka uygulamaları birçok alanda kullanılıyor, özellikle chatbotlar ve kişisel asistanlar (Siri, Alexa vb.).
Dokunmatik Ekranlar (Minority Report, 2002): Filmdeki karakterler, devasa dokunmatik ekranlarla veri manipüle ediyorlardı. Şu anda dokunmatik ekranlar telefonlar, bilgisayarlar ve tabletlerde yaygın olarak kullanılıyor.
Bunlar sadece birkaç örneği.
Ve vahşet!
Aynı zamanda bilim kurgu filmlerinde uzaktan patlatılan cihazları, yapay zekânın insan varlığını yok etmeye çalışmasını, dünyanın teknoloji çöplüğü haline gelmesini, ülkelerin değil insanlar ve teknolojinin savaşlarını görüyoruz.
Peki, izlediğimiz onca şey hayatımıza sızmış ve kullanılır hale gelmişken bu sahneler bizden ne kadar uzakta olabilir?
Bizler küçücük dünyalarımızda gündelik sorunlar ile boğuşurken adamlar bilim kurgu filmleri ile geleceği tasarlıyor. Şimdi siz söyleyin güvende miyiz, değil miyiz?