Ülkemizin yakıcı konularının başında iş kazaları “Dolayısıyla iş cinayetleri”nin geldiğini birkaç ay önceki yazımın birinci bölümünde, genç jenerasyon gazeteci arkadaşım, gazetem Yeni Bakış’ın internet gazetesi editörü Özge Uğulu’nun “İş kazaları” konusunda hazırlamış olduğu, araştırdığı ve incelediği alan itibariyle oldukça başarılı, yarışma katılımlı, röportaj-inceleme-araştırma konularını içeren eserinden alıntılar yaparak konu ile ilgili yazdığım yazımın sonunda, bir sonraki yazımda, çok önemli olan bu konuyu irdelemeyi sürdüreceğini belirtmiştim.
Başlığı “Bireysel Görünen Kolektif Mesele” olan ve 2023 yılını kapsayan verileri inceleyerek sonuçlar elde eden eserden alıntılar yaparak konuyu irdelemeyi sürdüreceğim bugünkü yazımda da.
Sıra geldi, bana göre birçoğu iş cinayeti niteliğinde olan iş kazalarının Temmuz 2022 itibariyle dökümünü irdelemeye.
Bakıyorum verilere, 2022’de en az bin 843 kişi iş kazalarında, yani “İş cinayetleri”nde yaşamını yitirmiş. Verilere göre inşaat, tarım ve taşımacılığın başta geldiği “Güvencesiz çalışma”nın hakim olduğu iş kollarında çalışanların oluşturduğu bölümdeki iş cinayetleri 950 işçinin ölümü ile başı çekiyor. İnşaatlarda, çatı, iskele, dış cephelerde yapılan çalışmalar, asansör boşluğuna ve benzeri durumlardaki düşmeler, ölümlerin yarıdan fazlasını oluşturuyor. Bütün bunlara karşın öteki temel iki neden ise ezilme, göçük altında kalma ve elektrik çarpmaları.
Mevsimlik tarım işçilerinin çalıştıkları bölgelere ya da tarlaya olan yolculuğu sırasında uygunsuz ulaşım araçlarının kullanılması, bu alanda çalışan işçilerin barınma, dinlenme, temizlik gibi kullanım alanlarının yetersiz oluşu, işçilerin tarlaya ulaşımı yolunda uygunsuz araçlarla taşınması, çalışma esnasında kene ısırmaları ve buna benzer durumlar, ölümlerin temel nedenlerini oluşturuyor.
Araştırma incelemeye göz atmayı sürdürürken, inceleme-araştırmanın sahibi Özge Uğulu’nun ayrı bir paragraf açarak taşımacılık sektörünü incelediğini, bu alanda meydana gelen iş kazalarının nedenlerini ve sonuçlarını irdelediğini görüyorum.
Taşımacılık sektöründe yoğun çalışma, mobbing, uzun çalışma saatleri, uygun olmayan yollar ve araçlar, beslenme ve uyku düzensizliği gibi sorunların ölümlere, yani iş cinayetlerine ortam hazırladığına işaret ediyor, ölümlerin yüzde 75’ini trafik kazaları oluştururken, diğer bir önemli nedenin çalışma koşullarına bağlı kalp krizleri olduğuna vurgu yaparak, motokurye sektörünün de bu nedenle ölümlerin arttığı bir sektör olarak raporlarda öne çıktığına işaret ediyor.
Başta da belirttiğim gibi çok önemli bir konuyu irdelerken mevcut bir araştırma incelemeden yararlanarak bu köşe yazısını yazıyorum.
Araştırma-inceleme-röportajın sahibi genç gazeteci arkadaşım Özge Uğulu şöyle diyor araştırmanın devamında; “Türkiye olarak yaşadığımız ve üzerimizde bıraktığı birçok olumsuz etkisini hala hissettiğimiz Kovid-19 salgını ile birlikte giderek genişleyen ve işçi profilinin çoğunlukla 20’li yaşların başında olduğu sektörde işçi sağlığı açısından en net sonuç ortada: 2022 yılında en ez 55 motokurye iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. O nedenle diyebiliriz ki, “İş cinayetleri”nin bir numaralı nedeni trafik ve servis kazaları.
Ancak, ne garip ve ne acıdır ki, bu ölümler, iş cinayetleri ve ölümler olarak değil, trafik kazaları olarak görülüyor, trafik kazaları olarak kayıtlara geçiyor. Oysa TIR, kamyon, otobüs, servis minibüsü, taksi şoförleri ve motokuryelerin, uzun çalışma saatleri boyunca neredeyse dönüşümsüz olarak çalışmakta oldukları yadsınamaz bir gerçek”
Bir sonraki yazımda, yani bu serinin üçüncü bölümünde; Bireysel görünen kolektif mesele “İş kazaları, yani iş cinayetleri”ni neden ve sonuçları itibariyle ele alarak irdelemeyi sürdüreceğim.