Bugünkü yazımın konusu, öncelikle bizim ülkemizin, bizim kadar olmasa da dünya genelinde en yakıcı, en can alıcı ortak sorunlarımızdan birisi olan, bir ihmaller, bir vurdumduymazlıklar, bir “işine gelmezlikler” nedeniyle alınmayan önlemler sonucu oluşan, dolayısıyla da “İş cinayetleri” olarak adlandırabileceğimiz iş kazaları. 
Bu yazımda, değişik kaynaklardan elde ettiğim konu ile ilgili bilgiler kadar, genç jenerasyon bir gazeteci arkadaşım tarafından hazırlanmış, şu anda gazetem Yeni Yeni Bakış’ın İnternet Gazetesi’nde editör olarak görev yapmakta olan Özge Uğulu tarafından hazırlanmış, yarışma katılımlı, inceleme-araştırma-röportaj içerikli eserinden alıntılar yaparak konunun içeriğini genişletmek, dolayısıyla konuyu detaylandırmak istiyorum. 
İnceleme-araştırmanın verileri 2023 yılını kapsıyor. Konunun başlığında Özge Uğulu, “Bireysel Görünen Kolektif Mesele” diyor. Verileri inceliyorum. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre 2023 yılının ilk 7 ayında İzmir’de en az 39 işçi iş kazalarında, dolayısıyla bir diğer deyişle “İş cinayetleri”nde yaşamını yitirirken, ülke genelinde yaşamını kaybedenlerin sayısı ise bin 51’e ulaşmış. 

 2023 yılının ilk 7 ayına baktığımızda Türkiye’de Ocak ayında
116, şubatta 195, martta 130, nisanda 123, mayısta 146,
haziranda 159 ve temmuzda 182 olmak üzere en az bin 51
işçi yaşamını yitirmiş. İSİG’in, yılın ilk 7 ayını içeren İzmir özelindeki verileri incelendiğinde, 2023’ün ilk 4 ayında 13, mayısta 16, haziranda 3, temmuzda en az 7 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiş. Yılın ilk 7 ayında toplamda 39 işçi, uygun olmayan ortam ve kötü çalışma koşulları içerisinde yaşamını yitirmiş.

Konuyu incelemeyi sürdürdüğümüzde İSİG verilerine göre, 2023 yılının temmuz ayında sektörler bağlamında, tarım, orman iş kolunda 56 emekçinin (22 işçi ve 34 çiftçi) taşımacılık iş kolunda 28, inşaat, yol iş kolunda 21, belediye, genel işler iş kolunda 16, konaklama, eğlence iş kolunda 10, ticaret, büro, eğitim, sinema iş kolunda 9, enerji iş kolunda 8, gıda, şeker iş kolunda 7, metal iş kolunda 6, madencilik iş kolunda 5, gemi, tersane, deniz, liman iş kolunda 3, tekstil, deri iş kolunda 2, basın, gazetecilik iş kolunda 2, çimento, toprak, cam iş kolunda 2, sağlık, sosyal hizmetler iş kolunda 2, savunma, güvenlik iş kolunda 2, petro-kimya, lastik iş kolunda 1, ağaç, kâğıt iş kolunda 1, iş kolu belirlenemeyen ise 1 işçinin hayatını kaybettiğini görüyor, yine aynı aydaki işçi ölümlerinin nedenlerini incelediğimizde de 2023 yılının Temmuz ayında ölümlerin nedenlerine göre dağılımın, trafik, servis kazası nedeniyle 52, ezilme, göçük nedeniyle 35, elektrik çarpması nedeniyle 22, yüksekten düşme nedeniyle 17, kalp krizi, beyin kanaması nedeniyle 16, şiddet nedeniyle 11, zehirlenme, boğulma nedeniyle 9, intihar nedeniyle 6, patlama, yanma nedeniyle 5 işçi, kesilme, kopma nedeniyle 3, diğer nedenlerden dolayı 6 işçinin hayatını kaybettiği sonucuna varıyoruz.
 
Akademisyen ve İSİG Gönüllüsü Aslı Odman’a göre “Cezasızlık işçi ölümlerini artırıyor”, gerçek sorumlular yargılanmıyor. Odman konu ile ilgili olarak “İş yerlerinde bu riski bire bir beden ve ruhlarında taşıyan işçilerin bu kolektif sorunla kolektif olarak baş etmesi gerekiyor” diyor ve örgütlenmenin önemine dikkat çekiyor.

İş kazaları, dolayısıyla da bana göre “İş cinayetleri” öyle ciddi, öyle yaşamsal önem taşıyan bir konu ki; bazı iş kolları öyle ki, en küçük güvenlik önleminin atlanmaması, güvenlik anlamında en küçük ayrıntının bile göz ardı edilmemesi gereken, ip üzerinde yürüyen cambaz misali, ölümle yaşamın arasında gidip gelen iş kolları var. Hele ki, bizim ülkemiz gibi önlemi az, ihmali çok ülkelerde.

Bir sonraki yazımda önemine atfen, konuyu veri ve belgelere dayalı ve ayrıntılı olarak incelemeyi sürdüreceğim.