Tüm dünya, Amerikan seçimlerine kanalize olmuş durumda. Daha dün gibi aklımda Barack Obama seçimleri kazandığında Van ilinde kurban kesenler, ülke genelinde kutlama yapanlar. 

 Kimin kazandığı ise hiç umurumda değil! İsterse Tom Cruise kazansın. Neden mi? Çünkü kim kazanırsa kazansın hareket alanı, karar yetkisi çok az. Kazanan kişinin de dünya barışını geri getirmeyeceği çok aşikâr. Bazıları Kamala Harris’i desteklerken, bazıları Trump destekçisi. Oysa benim için seçim; kötü ve çok kötü arasında yapılacak seçimdir.

 Trupm’ın yıllar önce katıldığı programda ilk seçimler için yapmış olduğu konuşmayı çok iyi hatırlıyorum.   Katılmış olduğu talk show programında yapmış olduğu konuşmada; “Karmaşa ülkemin işine yarıyorsa ben karmaşayı desteklerim” demişti. Hayretler içinde dinledim. Seçilince de öyle yaptı. Yapmak zorundaydı. Nihayetinde ABD kaostan beslenen, kaos içerisinde söz sahibi olabilen bir ülke. Narsist kişiler gibi sorunlardan besleniyor. 

Amerikan seçimleri bu bağlamda benim için çok önemsiz… Kim seçilirse seçilsin ABD dış siyasetinde derin değişiklikler yaratacağını düşünmüyorum. 

Çünkü kim gelirse gelsin,  yaratmış oldukları Amerikan ruhuna uygun olarak hareket etmek zorunda. Siz sanıyor musunuz ki; seçilen başkan tek başına kararlar alabilecek? İsrail politikasından ayrılabilecek, silah satışını ve vahşi kapitalizmi, Amerikan emperyalizmini engelleyebilecek? 

Eğer böyle düşünüyorsanız çok iyimsersiniz demektir.

Bu olmayacak! Amerikan ruhu, bencilliğini bırakmadıkça dünya toplumları aynı kaos içinde olmaya devam edeceklerdir. 

Bu arada bugün günlerden 6 Kasım 2024 Çarşamba.

Neden bugünün tarihini yazdım. Dünya liderlerinin, dünya medeniyetlerinin önünde saygı ile eğildiği Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının yıl dönümü yaklaşıyor. 

Emperyalizme dur diyen, halkı yönetimde öne geçiren, herkesin fikri ve vicdani hür olmasını öğütleyen,  “Bağımsızlık ve özgürlük benim karakterimdir” diyen, matematik kitabı yazan, yapmış olduğu köy tasarımlarının Hollanda’da hayata geçirildiği, liderliği ve kişiliğinin Japonya da ders olarak okutulduğu, tarımdan sanayiye kalkınma planlarının uygulanmasını sağlayan, savaştan çıkmış bir milleti şahlandıran, sadece liderlik değil insani özelikleri ile de tüm dünyada önünde saygı ile eğildiği bizim liderimiz Atatürk.

Tüm dünya tarafından yapmış olduğu devrimler, emperyalizme karşı vermiş olduğu savaş ve barış yanlısı tavırları ile saygı ile karşılanan Ulu Önderin ne vahimdir ki ülkesinde, kurucusu olduğu topraklarda yeterince anlaşılamamaktadır.

Akılcılığın ve insancıllığın lideri Atatürk için Norveç’te bir atasözü vardır. Çıkarsız kaldığında, her şeyini kaybettiğinde insanlar birbirlerine; “Atatürk gibi düşün” derler. Düşün ki mutlaka başarırsın…

Atatürk gibi düşün ey Türkiye. Eşi benzeri olmayan topraklarına sahip çıkmak için, barışçıl ve akılcı yaklaşımla bir ülkeyi her gün yeniden daha ileri götürmek için Atatürk gibi düşün! Çünkü sen Amerikan değilsin. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcut!

Not: seçimleri Trump kazanmış.