Her tür ideal aslında geçmişle ilgilidir. İdeal olanı taklit ederek geçmişi geleceğe taşırız. İdeali taklit eden kişi şimdiki anın gerçeğini ve güzelliğini yaşayamaz. Çünkü geçmişte kalır.

Aslında kişi zihnindeki ideal gibi olmadığı için, olmadığı şey olmak için çabalar durur. Sonuçta kendisini zorlar, yıpratır ve hiçbir ilerleme kaydedemez. İdeali izlemek taklitçi olmak demektir. Bu, samimiyet ve sadakatin yok olmasına neden olur.

Oysaki kişi kendi doğasını takip ederse samimi, sadakatli ve gerçek bir insan olur. O zaman bir ideale ihtiyacı kalmaz, anda kalır ve anı yaşar. Anda hissettikleri onun gerçeği olur ve anda yaşayarak varoluşun akışında olur. Bu durumda hiçbir zorlama, yapaylık, taklit olmaz. Olmadığı şey olmak için yapay bir çaba da olmaz ve birey özgürleşir.

Böyle olunca samimiyet, sadakat, gerçek özgürlük ortaya çıkar. Yani insan yenilenir, yapaylıktan özgürleşir, öz doğasına saygılı, samimi ve gerçek bir insan olur. 

Dünya Değişim Akademisi insanın bireyselliğini kazanması, özgürleşmesi, gerçek bir insan olması için birçok değişim programı sunuyor. “Anda Kalma Sanatı”, “Özgür Olma Sanatı”, “Kendini Bilme Sanatı” bunlardan sadece birkaç tanesi. 

İnsanın özgürleşmesi ve toplumun özgür ve bireyselliğini kazanmış insanlardan oluşması ile dünyada sevgi ve barışı yaşayabiliriz. Kendimizi değiştirerek dünyanın değişmesine katkı sağlayabiliriz.