Çoğu insan yoğunluğun büyük hedeflere ulaşmanın anahtarı olduğunu düşünür, ancak daha önce okuduğum bir makale de, Jerry Seinfeld buna katılmadığını belirtiyordu. Bu stand-up çizgi romanı, Seinfeld’in ortak yaratıcısı ve 950 milyon dolarlık oyuncu başarısının nedenini düşündüğünde, tek bir kelimeye güveniyor: “tutarlılık.” Söylediklerine göre, kariyerinin başlarında, Jerry her gün en az bir şaka yazmaya başlamış. Duvara dev bir takvim asıp, günlük şakasını her bitirdiğinde, takvimine gün boyunca büyük kırmızı bir X çizmiş. Zamanla, takvim üzerindeki X’ler uzun bir zincir oluşturunca, işlerin yolunda gittiğinin kanıtı gibi olmuş. Jerry, para veya şöhretin onu motive etmediğini söylüyor. Gerçek motivasyon olarak da, zinciri kırmamanın kendisini çok iyi hissettirdiğinden bahsediyor. Bu günlük şaka rutini, bir alışkanlık hedefinin mükemmel bir örneği. Alışkanlık hedefleri, her gün tamamlanabilecek küçük görevlere odaklanmanızı sağlar. Tutarlı, ufak zaferler ivmenin devam etmesine yol açar. Daha popüler bir hedef, zihindeki başarı hedefidir. Bunlar sizi zorlamak yerine felç eden büyük hedeflerdir. Yoğunluk gerektirirler. Tecrübelerime ve gözlemlerime dayanarak söyleyebilirim ki, bu konuya çok fazla takılmayın. Asıl büyük etki yaratan attığımız küçük adımlardır. Bu olayın sağlamasını defalarca yaşadık, defalarca şahit olduk. Belirli konularda ilerlemek istiyorsanız, tutarlılık için yoğunluğu arttırmanız gerekir. Bugün hedeflerimize doğru ilerlemek için bir kaç önemli maddeye değinelim: 1. Adım: Hedefinizi netleştirin Tanımlayana kadar bir hedef gerçekçilikten uzaktır, o hedefe ulaşamazsınız. Vizyon her zaman önce gelir. İster bir alışkanlık hedefine, ister bir başarı hedefine doğru çalışıyor olun, istediğiniz nihai sonuç hakkında netlik kazanın. Hedefiniz hakkında spesifik olun. Ve hedefi mutlaka görebileceğiniz bir yere yazın. Düşünceler dudakların üzerinden ve kalem uçlarından geçerken kendi kendilerine dağılırlar. Net bir hedef yazana kadar, ne istediğinizi gerçekten bilemezsiniz. Zihniniz de bunu anlamlandıramaz. Bir hedefin peşine dahil olduğumuzda, istediğimiz noktayı yazmak özellikle önemlidir. Beyninizde netlik hissedebilirsiniz, ancak kağıt üzerinde olana kadar hizalanma oluşturamazsınız. Bu ilk adım, başarı için çok önemlidir. Bu kelimeyi bir yere not edelim; hizalanma! 2. Adım: Doğru davranışı belirleyin Sonra, hangi davranışın hedefinize ulaşmanızı sağlayacağını belirleyin. Bu davranışın şiddetini ve zorluğunu giderek attırmak hedefimiz için hızlanmamıza neden olacaktır. Tekrar tekrar uygulandığında, sizi aşamalı olarak büyük değişime yaklaştıracaktır. Bir tanıdığım, kısa süre önce küçük bir davranış değişikliğine bağlı kalarak büyük bir fiziksel engeli aştı. Farklı bir kaç sağlık problemi vardı ve bunları aşmak için bir takım zorluklar yaşaması gerekiyordu. Ağırlığını zorlamak ya da korkutucu bir triatlona başlamak yerine, şekeri ve işlenmiş karbonhidratları keserek, yavaş yavaş istediği sonuçları elde etmeye başladı. Her gün bir basit adıma odaklandı. İş giderek kendi lehine kolay bir hale geliyordu. Zamanla aşılamaz bir hedef gibi gelmediğini belirtmeye başlamıştı. Bu son derece basit bir davranış değişikliğiydi. Hedefine karşı tutarlı kaldı. Sağlığını tehlikeye atan sinir bozucu kiloları yaklaşık üç-dört ay içinde verdi. Tıpkı modası geçmiş bir diyet gibi, yoğun bir sisteme girişmedi. Sakin ve yavaş yavaş yol aldı. Konunun özüne dönersek, yaşam tarzı değişikliği ile ilgili doğru davranışları tutarlı bir şekilde takip edin. 3. Adım: İlerlemenizi takip edin İlerlemeyi izlemek iki hedefi gerçekleştirir, ki bu iki hedef bize son derece önemli etki eder: 1- Kendi kendine hesap verebilirlik yoluyla alışkanlığı pekiştirir. 2- Size görsel ilerlemeyi göstererek motivasyonu artırır. Jerry Seinfeld’in zinciri devam ettirme dürtüsü gibi, ilerlemenizi kaydetmek sizi motive edecektir. Başarı dizisini görmek, önümüzdeki günlerde daha fazla ivme yaratacaktır. İlerlemeye nasıl başlayacağınızdan emin değilseniz, bu konuda ciddi araştırmalar yapmak, konu hakkında yardım almak ve benzer kitaplar aklınızda bir yol oluşmasına yol açacaktır. Aynı zamanda konunun uzmanları ile iletişim kurmak size yardımcı olacak diğer bir seçenek olabilir. Her şeyden önce zihninizin bu konuya onay vermesi, sonrasında harekete geçmeniz doğru sıralamadır. 4. Adım: Bir hesap verebilirlik ortağı seçin Bir hesap verebilirlik ortağıyla ilişki kurmak, atabileceğiniz en etkili adım olabilir. Bunu söyleyen ilk kişi ben değilim. Bu, hedefleriniz için daha sağlam adımlar atılması anlamına gelir. “İki kişi birden daha iyidir çünkü emeklerinin karşılığını fazlasıyla alırlar. Çünkü onlardan biri düşerse, diğeri arkadaşını kaldıracak. Ama yalnızken düşen kişinin vay haline.“ Sorumluluğun değeri budur. Bir hesap verebilirlik ortağı bulmaya karar verdiğinizde, doğru kişiyi seçmek çok önemli. Yıllar önce, farklı bir sektöre giriş yapmaya odaklanırken, hatalarımla uğraşan bir ortak seçtim. Muhtemelen ne olduğunu tahmin edebilirsiniz. Beni ne kadar eleştirirse, o kadar olumsuzluklar başladı. Yanlış tercihlere yol açtı. Sonrası tahmin ettiğiniz gibi, uyumsuz bir ilişki ve hızlı bir final. Sorumluluk ortağınız cesaret verici olmalı. Hatalarınızı belirtirken dahi motive edici bir yanı olması gerek. Bu normal bir arkadaş veya iş arkadaşı olabilir. Profesyonel bir danışman, koç veya eğitmen de olabilir. Bu konuda hisleriniz ile mantığınızın kesiştiği noktaya güvenin. İlerlemenin sizin için ulaşılabilir olması normaldir. Ancak bazı zaman ve durumlarda hedefler hakkında düşünme şeklinizi yeniden yapılandırmanız gerekebilir. Başarı hedefleri yerine alışkanlık hedeflerine yöneldiğinizde, hiç vakit kaybetmeden harekete geçeceksiniz. Bu son cümledeki ince çizginin ayırt edilip, benimsenmesi, hedefleriniz ve alışkanlıklarınız konusunda doğru adımlar atacağınızın sağlaması olabilir. Ben bu yazım da, aklımdakileri, gözlemlerimi, okuduklarımı ve tecrübelerimi dile getirdim. Tüm bunların dışında harekete geçip, geçmemek senin elinde. Bir kez daha hatırlatayım, “konfor bölgen terk edilmeyi bekliyor.”