Ocak-Eylül/2023 dönemine ilişkin ödemeler bilançosu verileri Merkez Bankası tarafından açıklandı. Belirtilen periyotta ihracat 187 milyar dolar, ithalat 255 milyar dolar olarak gerçekleşti. Oluşan 68 milyar dolar cari açığın 30 milyar doları net hizmet geliri (turizm vs) ile 18 milyar doları ise finans işlemleri (portföy, borçlanma vs) ile finanse edildi. Kalan 20 milyar dolar açık ise enteresan bir şekilde “Net Hata ve Noksan Hesabı” suretiyle finanse edildi. Pekala nedir bu net hata noksan?

Temel olarak istatistiki fark olarak değerlendirilmekle birlikte resmi olarak açıklanamayan tutarı ifade etmektedir. Mahfi Eğilmez konuyla ilgili “Ölçüm hataları ve verilerin eksik derlenmesi” şeklinde tanımlamıştır. Merkez Bankası Ekonomisti Uğur Çıplak yayınladığı raporda kayıt dışı işlem vurgusu yapmıştır.

Üniversiteden iktisat hocam rahmetli Prof. Dr. Atilla Kesim, “Nereden geldiği ve nereye gittiği belli olmayan paralar” şeklinde tarif ediyordu. Aslında teorik olarak istatistik farkı olmakla beraber hocamın ifade ettiği gibi pratikte kayıt dışı sermaye hareketini ifade ediyor.

O halde gelelim mevzuya, 9 ayda bir ülkeye 20 milyar dolar kayıt dışı para geliyor, Merkez Bankası’nın konu ile ilgili hiçbir açıklaması yok. Ödemeler dengesi verilerini kamuoyu ile paylaşırken, cari işlemler hesabı, sermaye hesabı ve finans hesabını tüm detayları ile açıklarken, net hata ve noksan hesabına dair tek kelimesi yok!

Bir gün şirketin pazarlama elemanı malları yüklemiş kamyona ve Anadolu’ya satışa gitmiş. Tüm malları sattıktan sonra firmaya dönüyor ve patrona hesap verecek. 100 liralık mal yüklemiş ancak getirdiği hesap 90 lira. Patron doğal olarak hesap soruyor, 10 lira nerde diye? Pazarlama elemanı tabi aradaki farkı açıklayamıyor ve en son fark için “vırt zırt” yazıyor.

Tabii Merkez Bankası da “vırt zırt” yazmasa da daha ambalajlı kelime kullanıyor ve “Net hata ve noksan hesabı” diyor.

Bu tutar Türkiye’ye giren kayıt dışı paradır. Pekala bu kadar büyük bir para nasıl elini kolunu sallayarak ülkeye giriyor veya kontrollü giriyor, ancak sisteme entegre edilmiyor?

Söz konusu tutarın büyüklüğünü şöyle tarif edelim, 20 milyar dolar yaklaşık Türkiye’nin bütçe kanununda yer alan resmi bütçe açığı hedefine (659 milyar TL) yakın bir tutar.

Sonuç olarak Bakan Şimşek göreve geldiğinden bu yana haklı olarak ısrarla vurguladığı bir konu var, kara para ile mücadele ve gri listeden çıkabilmek. Buradan söyleyelim, bu sorun çözülmeden maalesef biraz zor!