' Sadece 4 minik pati, koşulsuz sevginin anahtarı… İnsanların hayvanlarla kurdukları bağ oldukça eski zamanlara dayanmaktadır. Araştırmalara bakıldığında, bu zamanın yaklaşık 12 bin yıl önce başladığını görmek mümkündür. Günümüzde ise birçok insanın hayatını bir ya da birkaç evcil hayvanla paylaşmayı sürdürmektedir. Evcil hayvan sahiplenen insanların zaman içinde sahiplendikleri hayvanla kurdukları derin bağa ve ilişkiye mutlaka şahit olmuş veya bizzat yaşamışsınızdır. Bu güzel ilişki elbette beraberinde oldukça önemli sorumluluklukları da getirir. Çünkü bir evcil hayvan sahiplendiğiniz zaman onun yaşam tarzını ve koşullarını siz belirler ve bu sevimli dostla yol arkadaşlığı yapmaya başlarsınız. Nitekim kurulan bağ ve iletişim de her iki taraf için de sayısız katkılar sunar. Yalnızlık duygusunu önleme Hayatın yoğun temposu, birçok kişinin sosyal yaşamını olumsuz etkilemekte ve stresli bir yaşam sürmesine yol açmaktadır. Evcil hayvanların sahipleriyle kurdukları bağ ve onlara karşı duydukları koşulsuz sevgi, insanların yalnızlık duygusuyla mücadele etmelerine büyük oranda yardımcı olur. Bununla beraber evcil hayvanların, insanlardaki anaç ve korumacı duyguları daha da ön plana çıkardığı söylenebilir. Kısacası insanların evcil hayvanlarıyla kurdukları bağları, daha dışa dönük ve mutlu bireyler olmalarına destek olur. Daha mutlu bir yaşam Araştırmalar, her gün evcil hayvanlarıyla yaklaşık 25 dakika boyunca vakit geçiren, onlarla oynayan ve göz teması kuran kişilerin vücudundaki oksitosin düzeyinin % 25 oranında arttığını göstermektedir. Oksitosin, bir diğer adıyla mutluluk hormonu kişinin sakinleşmesine, depresyon ile daha kolay başa çıkabilmesine ve daha huzurlu hissetmesine yardımcı olur. Evcil hayvanınızın yaşam tüm sorumluluk size aittir. Üstlenilen tüm bu sorumluluklar sonucunda onun sağlığını ve mutluluğunu koruyabildiğinizi görmek, vücudunuzda serotonin ve dopamin artışına da yol açar. Başka bir deyişle, evcil hayvanlarla zaman geçirmek doğal bir antidepresan görevi görür de diyebiliriz. Ruh sağlığının iyileştirilmesi Hayvan Destekli Terapi  Ruh sağlığını olumsuz etkileyen psikolojik bozuklukların tedavisinde insanların hayvanlarla kurduğu ilişkiden yararlanan bir terapi yöntemidir. Bu yöntem, özellikle kronik ruh sağlığı bozuklukları yaşayan kişilerin yaşam kalitesini artırmak amacıyla uygulanmaktadır. Depresyon, demans, şizofreni, iletişim bozukluğu, öz güven eksikliği ve davranış bozukluğu gibi birçok psikolojik rahatsızlıkta evcil hayvan destekli terapi yöntemlerinden yararlanmak oldukça etkili bir yoldur. Bu terapi yönteminde, sosyal becerilerinin yüksek olmasından dolayı genellikle köpekler tercih edilmektedir. Yapılan araştırmalar, HDT uygulanan kişilerin köpeklerle kurduğu bağ ve iletişimin, bu kişileri olumlu açıdan etkilediğini gösterir. Başka bir deyişle, evcil hayvanlar psikolojik rahatsızlıklar yaşayan kişilerin iyileşme öykülerinde önemli rol oynamaktadır. Çocuklara sorumluluk duygusunun aşılanması Evcil hayvanların çocuk psikolojisinde çok önemli bir role sahip olduğunu söyleyebiliriz. Evcil hayvanlarla kurulan bağ, çocukların sorumluluk ve koşulsuz sevgi kavramlarıyla oldukça erken yaşta tanışmasına aracı olur ve bununla birlikte bağlılık duygusunun gelişmesine yardımcı olur. Çocukların koşulsuz ve karşılıksız sevgiyle evcil hayvanlar aracılığıyla tanışması, onların sosyal yaşamlarında da daha dışa dönük ve öz güvenli bireyler olmalarını desteklemektedir.