Sefiller: Zamanın ötesinde bir portre
Görkem Taşdemir
Victor Hugo'nun romanı "Sefiller", sadece edebi bir başyapıt değil, aynı zamanda insanın iç dünyasını ve toplumsal sorunları derinlemesine ele alan bir eserdir. Romanın çeşitli karakterleri, okuyucuyu unutulmaz bir yolculuğa çıkarır. Bu roman insanlık tarihindeki en önemli eserlerden biridir. Benim de en sevdiğim romanlardandır.
Kitapta, Jean Valjean adlı bir eski mahkumun hikayesi anlatılır. Valjean, yıllar önce bir ekmek çaldığı için hapse atılmıştır ve sonra özgürlüğüne kavuşmuştur. Ancak, toplumun ona bakışı değişmemiştir ve Valjean, özgür olduğu halde bir çeşit zindan hayatı yaşamaktadır. Hikaye boyunca, Valjean'ın iç dünyası, onun hayatta kalma mücadelesi ve insanın doğasının karmaşıklığına dair birçok konu ele alınır.
Kitapta, Valjean'ın hayatındaki diğer karakterler de unutulmazdır. Fantine, yoksulluk ve toplumsal ayrımcılıkla mücadele eden bir kadının hikayesini anlatır. Javert, yasaları ve otoriteyi temsil eder ve adalet için her şeyi yapacağına inanır. Cosette ve Marius ise, aşkın insan hayatındaki önemini vurgular.
"Sefiller", edebi bir başyapıtın ötesinde bir deneyimdir. Kitabın sayfaları arasında gezinirken, insanın iç dünyasına ve toplumsal sorunlara dair birçok soruyla karşılaşırız. Hugo'nun kullandığı dil ve üslup, okuyucunun kitabın karakterlerine bağlanmasını kolaylaştırır ve onları unutulmaz kılar.
Jean Valjean, romanın ana karakteri, başından beri okuyucunun sempatisini kazanır. Valjean, hayatı boyunca birçok zorluğa karşı koymuş, ancak her zaman doğru yolu seçmiştir. Onun karakteri, insanın gücünü, dayanıklılığını ve vicdanını temsil eder.
Fantine, Valjean'ın karşısına çıkan diğer bir karakterdir. O, ahlaki değerlerin ve insana duyulan merhametin yoksunluğunun kurbanı olur. Fantine'in hayatı, kadınların sınıfına ait birçok zorluğu ele alan bir semboldür. Onun hikayesi, yoksulluk ve toplumsal ayrımcılıkla mücadele eden birçok kadının hikayesini yansıtır.
Javert, romanın antagonist (asıl karakterin zıttıdır) karakteridir ve Valjean'ın karşısında durur. O, otoriteyi temsil eder ve adalet için her şeyi yapacağına inanır. Ancak, Javert'in katı prensipleri, onun insanların gerçek dünyasını anlamasını engeller. Bu karakter, insan doğasının karmaşıklığını ve zayıflığını gösterir.
Cosette ve Marius ise, romanın aşk hikayesini temsil ederler. Cosette, Valjean'ın evlat edindiği bir kız çocuğudur ve Marius, ona aşık olur. Onların hikayesi, aşkın insan hayatındaki önemini ve gücünü vurgular.
Sonuç olarak, "Sefiller", zamanın ötesinde bir portre sunar. Romanın karakterleri, insan doğasının farklı yönlerini temsil eder ve okuyucunun kendisini bu karakterlerin yerine koymasına olanak tanır. Hugo'nun başyapıtı, insanın hayatındaki zorluklarla mücadele eder ve bugün hala etkisini sürdürür.
"Seni seviyorum diye haykırmak istiyorum. Yeryüzündeki bütün meleklerin seni kıskandığı bir sevgiyle seviyorum. Seni düşünmek kalbimi eritiyor ve seni görmek gözlerimi yakıyor. Seni dokunmadan seviyorum, seni sesini duymadan seviyorum ve seni öpmek için izin istemeden seviyorum. Seni sadece kendim için değil, senin için de seviyorum. Seni sevmek dört mevsim boyunca, günün her saati boyunca var olacak bir aşktır." -Victor Hugo
Yorumlar