Yaşadığımız her saniye siyasetle geçiyor. Değişen propaganda yöntemleri nedeniyle gördüğümüz, duyduğumuz her şeyde siyaset var artık. Apolitik kavramı giderek tarihe karışıyor. Kundaktaki bebelerin bile ilk sözü artık anne-baba değil siyasilerin isimleri olacak neredeyse. Hal böyleyken cumhurbaşkanı adayından milletvekili adayına memlekette herkesin bir sözü yankılanıyor havada. Artık acılar yerini nefrete bırakırken ağızlardan çıkan her sözden kan akıyor. Oysa sadece bir muktedirin el vermesi sonucu kendine mevki edinen vasatlar, fikri yaşantılarımıza yön verecek. İşte bunun farkına varıldığında, "Sözlerinizden kan akıyor beyefendi" denilerek alaşağı edildiklerinde muasır medeniyetler seviyesine ulaşabileceğiz. Vakti zamanında iki aşamalı ön seçimin partiler adaylarını belirlerken daha doğru bir yöntem olacağını dile getirenler İzmir'de birinci sıradan aday gösterilince omurgasızlık yaparak buna dur demeye yanaşmıyor. Politik duruş ve düşünceler zamanla değişebilir, şekillenebilir, dönemin şartlarına uydurulabilir; çünkü Türkiye'de siyaset çark edenler topluluğudur ancak iş yöntem bilimine gelince hakkaniyet gözetimi kenarı atılıp el ovuşturulmaz. Gereken cevabı halk sandıkta verecektir sözü ne kadar içi boşsa medet umduğu halkı gözardı etmek o kadar mübahtır siyasette. Kendini kaf dağının ardında görenlerin arkalarında hoş bir sada bırakamayacağı malum ancak milyonların ahını alarak yaşamaya devam edebilmeleri de ne kadar midesiz olduklarının göstergesidir.