Türkiye’de futbol diğer sporlardan her zaman önde geliyor. Burada elde edilecek bir başarı ülkenin gündemini değiştirecek kadar önemli. Hele ki, Avrupa Şampiyonası’nın içerisinde yer alıyorsak her şeyi bırakıp ülkece buna kilitlenebiliyoruz.
Neyse ki, Gürcistan ile oynadığımız maçta turnuvaya galibiyetle başladık. Mert Müldür’ün harika golüyle öne geçtiğimizde sanki oynanan futbolla farklı bir skorla kazanacağımızı düşündüm. Fakat bu mutluluk çok uzun sürmedi. Sevincimizin üzerine 10 dakika geçmeden rakip eşitliği buldu. Beklediğimiz galibiyet golü bir türlü gelmedi.
Bu arada kendimce gözlemlediğim birkaç konuya değinmek istiyorum. Rakibe bu kadar çok pozisyon vermek gelecek için açıkçası beni korkuttu. Abdülkerim ve Samet Akaydın’ın uyumsuzluğu ve defansın geri dönüşlerde ağır kalması biraz sıkıntı yarattı. Ama neyse ki, imdadımıza herkesin evladı, kardeşi Arda Güler yetişti. Attığı muhteşem gol belki de turnuvanın en güzel golü olacak. Real Madrid’de oynadığı maç sayısına göre en çok gol atan kategorisinde tarihe geçen Arda, Avrupa Şampiyonası’na da damga vurmayı başardı. Genç yeteneğimiz (19 yaş 114 gün), dünyaca ünlü yıldız Cristiano Ronaldo’yu (2004, 19 yaş 128 gün) geride bırakarak Avrupa Şampiyonası tarihinde çıktığı ilk maçta gol atan en genç oyuncu oldu.
Dönelim maça…
Döktüğümüz soğuk terler sonrası beraberlik golünü yemeye ramak kala Kerem Aktürkoğlu son noktayı koydu. Galibiyetle başlamak bizim için çok önemliydi.
Sırada ise bugün saat 19.00’da oynayacağımız Portekiz karşılaşması var. Alacağımız bir galibiyet hem gruptan çıkma hem de özgüven açısından büyük önem taşıyor. Ben genç yıldızlarımız Arda Güler ve Kenan ile yine güzel işlere imza atacağımızı düşünüyorum. Özellikle Kenan’ın da altını çizmek istiyorum. Onun da bizi zafere taşıyacak potansiyeli fazlasıyla var. Yakında Kenan da patlama yapar.
Bir küçük not ilave edip yazıyı bitirmek istiyorum. Herkesin idolü Ronaldo ile Arda bu maçta karşı karşıya gelecek. Ve ikisini aynı anda izlemek büyük keyif olacak.
Haydi Milli Takım, yine kazan.
