Mevcut faiz oranları şirketleri de zorlamaya başladı. 2024 yılının ilk yarısında kapanan şirket sayısı, geçen seneye göre % 25,14 arttı. Konkordato başvuruları da artmaktadır.

 Finansmana erişim herkes için zorlaşmaya başladı. Her gün kapanan şirket sayısı, iflas haberleri birlikte gelmektedir. Parasal sıkılaştırma ile gelen yüksek faizler kredi musluklarını ister istemez kısmaktadır. Finansman güçlüğüne düşen şirketler de yükümlülüklerini yerine getirememektedir. 

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) verilerine göre yılın ilk altı ayında 12.329 şirket kapandı. Yeni kurulan şirket sayısı ise % 17 azalarak, 53.992 oldu. Evet, kurulan şirket sayısı fazla ancak eski günlerdeki gibi hızlı değil. Mesela sadece 2023 Haziran ayında 9.956 şirket kurulmuştu. 2024 Haziran ayında bu sayı 6.759 olarak geçekleşti. Geçen sene Haziran’da 1.938 şirket kapanırken; bu sene 2.096 şirket kapandı.

 Kredi bulmakta zorlanan şirketler, borçlarını ödemekte zorlanmakta ve konkordato yoluna gitmektedir. 

Parasal sıkılaşmanın doğal sonucu budur. Yüksek borçlanma maliyetleri tüm dünyada zombi şirket kavramını hatıra getirmektedir.  Faaliyet karı ile borç faizini dahi karşılayamayacak kadar verimsiz firmalar zombileşmektedir.  

Sürekli finanse edilerek, borç ile bir şekilde bu güne kadar gelen bu firmaların pek çoğu, bütün dünyanın yaşadığı sıkı para politikalarına kurban gitmeye başladı. Avrupa ve ABD’de büyük bankalardan, yapı marketlere, alışveriş mağazalarından turizm şirketlerine geniş bir yelpazede bu dalga yayılmaktadır. 

OECD’nin raporlarına göre, pek çok ülkede iflas oranları 2008-2009 kriz seviyesinin üzerindedir. İngiltere ve Galler'de yaşanan iflaslar 2009'dan beri görülen en üst seviyededir. Allianz’ın raporu da bunu teyit etmektedir: 2023 yılında küresel iflas % 6 artmış; 2024 beklentisi ise %10’dur. 

Türkiye parasal sıkılaştırma konusunda sürece geç dahil olmuştur. Mart ayında yaşanan son faiz artışı ile birlikte ülkede daha yoğun konkordato ve iflaslar konuşulmaya ve görülmeye başlanmıştır.

Konkordato sürecinde, mali durumu bozuk ve borçlarını yönetemez duruma gelmiş şahıs ve firmalar, borçlarını yeniden yapılandırmak için hukuki süreçlere başvurmaktadır. Kelime İtalyanca’dan geçmiş, dünyanın en zengin kurumlarından olan Papalık makamı ve hükûmetlerin parasal anlaşmalarını ifade etmektedir. 

Bu yolla borç yapılandırmasına giden en riskli sektörler arasında ilk sırayı inşaat şirketleri almaktadır. İkinci sırada tekstil yer almaktadır. İnşaatla birlikte metal sektörü, akaryakıt istasyonları, gıda, mobilya ve turizm sektörü de bu süreçlere dahil olan firmalar arasındadır.

Rahmetli iş insanı Üzeyir Garih’in sözlerini hep hatırda tutmak gerek:  "Biz iş adamları, elinde üç top ile oynayan cambazlar gibiyiz. Bu toplardan iki tanesi lastik  (satışlar ve kâr), biri de camdan kristal bir toptur (nakit akışı). Lastik toplar yere düşse de tekrar yükselir ama kristal top yere düştüğünde kırılır ve oyun biter."