' Borderline kişilik bozukluğu, (BKB) yüksek intihar riski ve ağır işlev bozukluğuna yol açması sebebiyle oldukça ciddi ve karmaşık bir ruhsal bozukluktur. Kadınlarda erkeklere oranla 3 kat daha fazla olduğu bilinmekte ve genel popülasyonun % 2’sinde bu ruhsal bozukluğa rastlanmaktadır. BKB olduğu gözlemlenen kişiler duygularını düzenlemekte ve içgüdülerini kontrol etmekte zorluk yaşarlar. Bu bireyler kontrolsüz öfke krizleri yaşayabilirler ve bu krizlerin birçoğu da kendine zarar verme davranışı ve intihar ile sonuçlanır. Borderline kişilik bozukluğu belirtileri • Bitmek bilmeyen boşluk duygusu ve sıkıntı hissi • Hayali veya gerçek terk edilme durumundan uzak durma • Bağlanma problemleri • Kimlik karmaşası; çarpık benlik algısı • En az iki durumda kendine zarar verecek dürtüsel eylemler (riskli cinsel davranışlar, tıkanırcasına yeme veya çıkarma, para harcama, madde kullanımı, riskli araç kullanma eylemi…vb) • Tutarsız ve gergin ilişki kurma şekli (yerin dibine sokma ve gözünde aşırı büyütme uçları arasında gidip gelme)
  • Tekrarlayan kendine zarar verme ve intihar eylemleri
  • Belirli dönemlerde ortaya çıkan gelip geçici ve kuşkucu düşünce tarzı • Tutarsız ve sürekli değişmekte olan duygu durum Tüm bu semptomlara bakıldığında ‘Borderline Kişilik’ tahmin edilemeyen, tehlikeli ve renkli ilişkilere yelken açan karmaşık bir kişilik bozukluğudur. Kimlerde görülür? Biyolojik faktörler ve gen-çevre etkileşimi rol oynar. Borderline kişilik bozukluğu olan birçok bireyin geçmişine bakıldığında travmatik çocukluk yaşantılarına rastlanılır. Bu bireylerin % 50-70’inin çocukluk çağında fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddete maruz kaldıkları ve ihmal edildikleri görülmektedir. Erken yaşta ebeveyn ayrılıkları ya da kayıpları, yetersiz bakım, tutarsız ebeveynlik oldukça sık görülen nedenler arasındadır. Ek olarak bebeklik döneminde bakım veren bireyle güvensiz bağlanma deneyimlemiş olan kişilerde de bu bozukluğa yatkınlık söz konusudur. Tedavi nasıl gerçekleşir? Borderline kişilik bozukluğunun tedavi edilmesinde uzun süreli psikoterapiler etkili olabilir fakat sınır kişiliğe sahip olan bireyler ilişkilerinde de yaşadığı duruma benzer bir şekilde terapistlerini gözlerinde aşırı yüceltebilirler ve sonrasında değersizleştirme eğiliminde olabilirler. Bu durum terapiye tutarlı ve kararlı bir biçimde devam etmelerini zorlaştırabilmektedir. Danışman ve danışan arasındaki güven ilişkisi oluşturulduktan sonra ilaç tedavisi ve psikoterapi eş zamanlı olarak yürütülmelidir. Son yıllarda şema terapinin de borderline kişilik bozukluğu tedavisinde oldukça etkili bir yöntem olduğu görülmektedir. Bir borderline kolay yetişmiyor(!) İlmek ilmek işlemek gerekiyor, taze insanın yüreğine travmayı…