İblis, Âdem aleyhisselama secde etmedi. Çünkü İblis, Âdem’iküçümsedi. Ne de olsa kendisi ateşten yaratılmıştı. İlk günah işte böyle çıktı. İtaatsizlik ile…

Tanrı, Âdem'e iyiyle kötüyü bilme ağacının meyvesini yasaklamıştı. Bu yasağın ardından Havva yaratılmış ve yılanın kandırmasıyla Havva, Havva'nın etkisiyle de Âdem ağacın meyvesinden yemişlerdi. Böylece insanlık tarihinin ilk günahı işlenmiş; Âdem ile Havva cennetten kovulmuşlardır. Semavi din inanışına göre ilk günah işte böyle işlendi. 

İlk günah itaatsizlikti; sonrası, insanlığın kendi hikâyesi…

İblis, Âdem’e secde etmeyerek itaatsizlik etti.  Âdem ile Havva da verilen emire uymadı, itaatsizlik etti. İblis secde etmedi, Âdem yedi; insanlık ise bu hataları tekrar etmekte.

Zan altında bırakılan emirler…

İtaatsizlik…

2024 bitip 2025 yılına sayılı günler kala çevremdeki herkes için 2024 yılı çok zor bir yıl oldu. Es keza benim içinde öyle. Göz kenarlarımdaki kırışıklıklardan birine isim koy deseler sanırım adını 2024 koyardım. Birkaç tel beyaz saçın da müsebbibi 2024 yılıdır.  

Evet, zor bir yıl oldu, zorlayıcı bir yıl oldu. Sınırlarda yaşamak havadarmış, onu öğrendim. 

Ülke insanları için de zor bir yıl olduğunu düşünüyorum. Zira ekonomik gidişat hepimizi bir hayli zorladı. 

Günah demişken, ekonomideki bir günahtan bahsetmek istiyorum sizlere. Orijinal günah! Günahın orjinali olur mu demeyin, oluyormuş işte. Kendi parası cinsinden borçlanamayan ülkelerin durumunu açıklayabilmek amacıyla literatüre kazandırılmış bir kavrammış “Orijinal Günah.”

Neyse ekonomist olmadığım için bu konuya değinmeyeceğim. Sadece yumurta 8 TL olmuş, zavallı karnabaharın kilosu ise yüz TL. Ekonomik olarak bir günah işleniyor ama orijinal mi değil mi bir fikrim yok.

Velhasılıkelam gelelim 2024 ve öncesine hepimiz; "günah işlediğimiz için günahkâr değiliz, günahkâr olduğumuz için günah işliyoruz." Bir nevi "masum değiliz, hiçbirimiz."

Bebeğinin biberonuna tiner koyup içiren anne masum değil, haksız kazanç sağlayan esnaf masum değil, aldatan adam, beş bebeğe sahip çıkmayan toplum masum değil, Gazze’deki katliamı bitiremeyen dünya masum değil, yalan söyleyenmasum değil, dilendirilen çocuk masum değil, gençleri zehirleyen uyuşturucu satıcısı masum değil, seçmeni kandıransiyasetçi masum değil,  masum değiliz hiç birimiz… 

Bin yıllardır masum değiliz…

İlk günahtan beri masum değiliz. 

Günah, doğru olana sırt çevirdiğimizde kendini gösterir!

“Cennette cehennem de bu dünyada” derler ya, haklılar. Semavi dinlerin bize söylediği hep şudur; dünya ve insan barışı için doğru olana itaat etmek. Günah dediğimiz kavram aslında doğru olarak gösterilene yapılan itaatsizliktir. İblistenberi itaatsiz olan insan acı çekmeye mecburdur, yıl 2024 olsa da 3024 olsa da...

İtaat etmediğimiz kadar günahkârız. Doğruya, etik olana! İtaatsizlik aslında iyi veya kötü arasında seçim yapmaktır.Doğru yerden bakarsanız tüm günahların sebebinin itaatsizlik olduğunu görürsünüz.

Dinler; toplumlar için, birey için, ruh ve beden sağlığı için en iyi anayasalardır. Ve seçimlerimizi doğru yapmamızı önerirler. 

Kaldı ki, yanlış seçimlerin hem bu dünyada hem de diğer tarafta bir karşılığı vardır. Yanlış olanı seçmek, içimizdeki cehennemin kapısını aralar.

Onun içindir ki, yapacağımız itaatsizlik sadece yanlış olana olmalıdır. Doğru ve yanlışı ayırabileceğiniz, neye itaat etmeniz gerektiğini bilebileceğiniz, vicdan rahatlığı dolu günler dilerim. Zira vicdanınız rahatsa ne kadar sorun yaşarsanız yaşayın bu dünyanın cennetindesinizdir. 

Çünkü vicdanı huzurlu olan, kendi cennetini bulmuş olandır.Ve kendi vicdanına itaat etmeyen, başkasına itaat etmeyi öğrenemez.

Günahın gölgesi uzundur, ama ışık hep bir adım ötede.

Işığınız bol, vicdanınız rahat olsun..

Haftaya görüşürüz.