A Milli Takım ile olan umutlarımız sona erdi. Üzerinden birkaç gün geçmesine rağmen benim de söyleyecek bazı şeylerim var. Turnuva başladığında bu takım yerden yere vuruldu. Fakat sonuçta çeyrek final oynamak da bir başarıdır. Onu da kazansak çok farklı şeyler olabilirdi.

İyi kısmını biraz konuştuk. Ama yapılan yanlışlar doğruların önüne geçiyor. Hele ki golcüsüz bir oyun tercih etmemiz kabul edilemez. Maçlara baktığımızda bizi taşıyanların çoğunun defans oyuncuları olduğunu görebiliyoruz. Merih Demiral, Samet Akaydın ve Mert Müldür skor üreterek bizi ayakta tutmaya çalıştı. Ancak bu da bir yere kadar yeterli oluyor. 

Merih Demiral’ın aldığı haksız ceza tüm takımı olumsuz etkiledi. Sahada olsaydı belki hata oranlarımız daha düşük olabilirdi. 

Geride durum böyle iken ileridekiler mücadele etmekten gol atamadılar. Barış Alper ne kadar boğuştuysa Kenan da o kadar saçları ile oynadı. Arda yaptığı ortalar ile büyük tehlike yarattı. Bu arada Avrupa Şampiyonası’nın dinamosu Ferdi Kadıoğlu’na ayrı bir parantez açmak istiyorum. Sahada basmadık yer bırakmayan başarılı oyuncumuz büyük ihtimalle Avrupa takımına transfer yapar. 

Bireyseli değerlendirirken güzel ancak sisteme bakınca eksiğiz. Hollanda maçında geriye düştükten sonra oynadığımız hücum futbolunu belki başta sergileseydik, sonuç değişik olabilirdi. Bizler tutuk oyuna değil, coşkuya alışkınız. Hakan Çalhanoğlu’nun maçtan sonra yaptığı “İkinci yarıda bu kadar geriye çekilmemeliydik” açıklamasına katılıyorum. 

Klasik olacak ama ben de hocanın A Milli Takım’a daha fazla bir şey katacağına inanmıyorum. Daha gençleştireceğimiz kadromuz ile özlediğimiz sonuçları, gelecekte elde edeceğimizi düşünüyorum. Biraz daha sabredelim.