Her ne kadar isimsiz bazı platformlar, boşanma rekorunun Hakkari’ye ait olduğunu iddia etse de gerçek şu:
Boşanma rekoru İzmir’in. Güneydoğu’da boşanmaların çok olduğu iddiasındaki argüman bölge gerçekleriyle uyuşmuyor. Başta İzmir olmak üzere sırasıyla Antalya, Karaman, Eskişehir, Muğla, Aydın, Denizli ve Uşak’ta boşanmaların çok oluşundaki temel neden aslında, kadının ekonomik özgürlüğü. Bundan cesaret alan kadın, sırasıyla şu nedenlerde dayanarak evliliği sonlandırmak istiyor:
Zina, terk, cana kasıt, pek kötü muamele, suç işleme, kırıcı davranış, akıl hastalığı, fikir ayrılığı, evlilik birliğinin temelden ayrılması (Şiddetli geçimsizlik)
Sonuncusu aslında, açıkça dillendirilmese de cinsel uyumsuzluk.
Tablo sonuçta pek iç açıcı değil. Evlilik gibi kutsal bir kurum, gelenekselleşmekten giderek uzaklaşıyor. Birlikte yaşamalar, nikahsız evlilikler, imam nikahlı beraberlikler, sanki gençlere daha cazip geliyor.
“Yuva” kavramı tu kaka edilmiş durumda.
Evliliklerin ilk beş yılda sonlandırılmasındaki oranın yüksekliği ise düşündürücü.
Eskiden “İlk üç ay, ilk üç yıl, ilk dokuz yıl” gibi saçma istatistiki iddialar konuşulurdu. Şimdi beş yıl içinde evlilikler sonlandırılıyor.
Bizim gibi aile kavramını çok önemseyen geleneğe mensup bir toplum ne hale gelmiş. Düşünmek lazım…
İyi hal cumhuriyeti
Adam, kaldırım taşıyla; gasp girişiminde bulunduğu taksi şoförünün kafasını parçalıyor, önce 13 yıl hapis cezası yiyor, sonra da “İyi hal”den dolayı bu ceza 8 yıl 1 ay 15 güne indiriliyor.
Hukukçu değilim. Çoğumuz da değiliz. Ama hepimiz Hazreti Ömer Adaleti’ne inanan bireyleriz.
Bu adalet, sadece yasaları değil vicdanları da tatmin eden bir adalettir.
Aleni işlenin bir suçta “İyi hal” icat etmek, cezası nereden nereye inerse insin; adaleti düşünmemek, kollamamak demektir.
Adam, kaldırım taşını kafaya indirmiş ama gasp olayını gerçekleştirememiş.
Mahkemenin “İyi hal” dediği bu.
Keşke bir de madalya verselerdi.
Toplum, bundan cesaret alarak suç işlemek için can atan manyaklarla dolu. Biz, bu manyakların içinde hangi güven duygusuyla yaşayabiliriz ki?
“İyi halli” manyaklar, vicdanlarda yargılandıklarında sonuç çok farklı oluyor.
Pahalı saatler
Sonradan görme politikacılar arasında şimdi “Pahalı saat” modası başladı.
Sadece modayı takip etmiyorlar, bir de üstüne üstlük yarışıyorlar.
Vaktiyle çarşı pazarda işportacılık yapan bu adamların kollarında 5 milyon TL’lik saatler var.
5 milyonluk saatle, 150 liralık saat arasında ne fark var, bilmiyorum ama onu takmakla övünüyorlar.
Çünkü onu alın teriyle kazandıkları parayı ödeyerek almadılar.
Sundukları imkanların karşılığında hediye olarak aldılar.
Birbirlerine gösterip nispet yaparak hepimizi çatlatıyorlar.
Geçmişte, bunların bir eksperleri vardı. Gerçek olup olmadığına o karar verirdi. O da yok artık.
Kına yaksınlar.
İBRAHİM ORMANCI
Çevremde dar görüşlü, kıt beyinli insanlarla fazla tartışmaya girmiyorum. ''Sığlığına duacıyım'' deyip geçiyorum!
***
Değersiz insanlar için ''Ne antika insan'' demeyin sakın. Antika olsalardı değerleri olmaz mıydı hiç!
***
Bu dünyada ne acıdır ki; insanlar ancak PARA için kendilerini PARALAYIP duruyor!
***
Kazak erkek diye bir şey yoktur bence. Kazık erkek dersen bak iş değişir!
