Bu pazar günü Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en kritik seçimi için sandığa gidiyor. Hem Cumhurbaşkanlığı hem de Meclis için milletvekilleri seçilecek. Bildiğiniz üzere 2 büyük ittifak var ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise adaylara dışarıdan destek verecek olan ittifaklar da mevcut. Cumhurbaşkanlığı seçim pusulasında ilk(!) sırada 15 yıl önceki fotoğrafı ile yer alan Recep Tayyip Erdoğan, bu göreve 3. kez talip olurken “Her bir birey en fazla iki dönem Cumhurbaşkanı seçilebilir” kanun maddesine ses çıkarmayan yüksek Seçim Kurulu tarafından yapılan adayların seçim pusulasındaki sıralama kurası sonucunda ilk sırada yer aldı. Diğer adaylar ise kemal Kılıçdaroğlu, Kemal Kılıçdaroğlu kazanamasın diye aday olan Muharrem İnce ve henüz bir falsosu bulunmayan Ata İttifakı adayı Sinan Oğan. Erdoğan ve ülkenin en güçlü dönemindeki ilk seçimlerde karşına Ekmeleddin ihsanoğlu gibi tanınmayan bir isim çıkarıp yenilgiyi onun üzerine yıkan Kemal Kılıçdaroğlu, 2018 seçimlerinde ise "Gel bakalım Muharrem" diyerek yine seçim yarısına girmemişti Erdoğan ile. Takvimler bugünü gösterirken Türkiye Cumhuriyeti 2018 yılına göre çok daha olumsuz olaylara tanık oldu. En başta 6 Şubat’ta yaşadığımız deprem ve kaybettiğimiz 50 bin vatandaşımız, hayatları değişen yerinden yurdundan olan milyonlarca insan. 2018’deki alım gücü ve ekonomik düzen ile bugünü kıyaslamak bile en hafif tabirle şaşkınlık olarak nitelendirilir bence ve yine son 5 yılda ülkemize yerleştirilen sayıları 10 milyona yaklaşan mültecilerin halk nezdinde yarattığı öfke 2018 yılında hiç yoktu bugüne göre. Erdoğan, bu olumsuzluklar daha yaşanmamışken kazandığı 2018 seçimlerine güveniyor gibi görünmekte ve karşısındaki en güçlü rakibi olan Kılıçdaroğlu'na terör örgütü PKK ile ittifak yaptığını iddia etmekte, kendi ittifaklarında Hüda-Par bulunmasına rağmen çıktığı her miting meydanında. Seçim reklamları dönüyor televizyon reklamlarında, her iki ittifakın yapmış olduğu. Cumhur İttifakı reklamlarında terörist ve roketatarlar gösterilip bizi seçmezsiniz yine bugünlere dönersiniz minvalinde tehditler halka empoze edilmeye çalışılırken, Millet İttifakı’nın seçim reklamları ise çok daha keyif ve umut verici bir şekilde mutluluk ve olumlu değişim havası veriyor. Doksanlı yıllarda kalmış bir arabesk şarkıcının şarkıları ile seçim kazanmaya çalışan Cumhur İttifakı bence daha hareketli ve keyifli kısa klipler hazırlayan ve bunlarda halka değişim ve daha mutlu bir hayat vaad eden Millet İttifakı’na göre geride kalıyor. Mitingler, reklamlar, iftiralar karalamalar... Hepsi kazanmak adına yapılan şeyler, daha yazılacak o kadar çok şey var ki, umarım haftaya doğruları özgürce ve korkmadan yazabileceğimiz bir 15 Mayıs Pazartesi sabahına gözlerimizi açarız.