Günümüz dünyasında, enerji talebinin patladığı bir çağdayız; elektrikli araçların hızla yayılması, güneş panellerinin çatıları süslemesi ve taşınabilir elektronik cihazların vazgeçilmezliği, hepimizi daha fazla enerji depolamaya yönlendiriyor. Artık neredeyse her tüketici elektroniği cihazının içerisinde bir batarya bulunmakta. Bu teknolojik devrim yani artan enerji depolama gerekliliği, lityuma olan ihtiyacı zirveye taşıdı. Ancak, bu yükselen lityum talebiyle baş etmek, uzmanlara göre, yakın bir gelecekte ciddi zorlukları beraberinde getirebilir. Birkaç analiste göre, bu sıkıntı 2025'e kadar ulaşacak kadar yakın ve kaçınılmaz.
Küresel çapta tanınmış finansal veri ve piyasa analizi firması Fitch Solutions, elektrikli tüketici ürünleri üretiminde dünyada en büyük paya sahip olan Çin’in lityum talebinin tedariğini aşması nedeniyle, 2025 yılına kadar bir lityum arz açığı oluşturabileceğini öngörüyor. Çin'in elektrikli araçlar için lityum talebinin 2023-2032 yılları arasında yılda ortalama yüzde 20,4 büyüyeceğini belirten rapora göre, Çin’in lityum tedariği aynı dönemde sadece yüzde 6 artacak. Bu oranın, tahmini talebin üçte birini bile karşılamaya yetmeyeceği tahmin ediliyor.
Dünya genelinde şu anda sadece 101 adet lityum madeni bulunmakta. Enerji sektöründe dünya lideri analiz şirketi Rystad Energy’nin konu hakkındaki raporunda “Önümüzdeki birkaç yıl boyunca dünya çapında lityum arzı yeterli olabilir, ancak bölgesel arz dengesizliğinin etkilerini şimdiden görmeye başladık. ABD ve Avrupa’daki madencilik ve işleme kapasitelerinin, artan elektrikli araç talebi karşısında yetersiz kalacağını öngörmekteyiz” sözlerine yer verildi.
Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) Küresel Elektrikli Araç Görünümü Raporu'na göre, 2023 yılında küresel elektrikli araç satışları bir önceki yıla göre yüzde 70 artarak 14,5 milyon adede ulaştı. Bu, küresel araç pazarındaki elektrikli araçların payını yüzde 18'e yükseltti. Bu ivmeli artış göz önünde bulundurulduğunda lityum arzının, talebin artışına ayak uydurmakta zorlanacağı ortaya çıkıyor. Lityum arzının yetersiz kalması, ikinci bir çip krizi gibi elektrikli araçların maliyetlerinin artmasına ve elektrikli araçların yaygınlaşmasına engel olabilir.