Bir rüya macerası

Belki her anlamda seviyorum seni denilebilir. Yine de sevmek ve sevilene gösterebilmek arasındaki ilişkide zayıf kaldığımı düşünüyorum. Bir şeyi yalnız söylemekle yaşadığını sonuna kadar gösterebilmek arasında ciddi bir ifade farkı var. Bu yüzden, yine denilebilir ki, seni sevmeyi yaşıyorum bir anlamda. 

Gözlerini bana bakmaya zorlamanı istemiyorum elbette
Yine de beni gördüğünü bile hissetmek ferahlık veriyor
Yalnız ikimizin olacağı bir yer seç desem,
Yüreğim genişliyor, ellerim ellerin oluyor ve dahası
İçim, -hayır yaşa- dercesine seninle doluyor

Seni gördüğüm rüyayı önce sonsuzluğa anlattım dün gece. Göğün ardından geliyordu sesin, böyle duyduğum anda sen kesildi yüreğim, içim filizlendi aşkla. Nerede olduğumuzdan tam emin değilim ama, hani böyle yersiz yurtsuz rüyaları getir aklına, hem sanki her yere benziyor, hem ilk kez oradaymışız gibi. Sonra seni gördüm, ne kadar gelmeye çalışsam da aynıydı mesafe, saçlarının rüzgarı yüzüme vururken elimi uzatsam da dokunamadım, koklayamadım burculuğunu. Birden birileri peydah oldu ve temaşa başladı adeta. Kendimi sebepsiz bir hararetin içinde buluverdim, koşturdum oradan oraya, tepeleri tırmanırken susuz, yokuşları inerken sensiz kaldım. Bu evleri atladım, bu evleri de, sonra sunturlu bir yer buldum, belki seni alıp götrürüm diye, kim bilir göğe bakardık eni konu. Olsun, senin bu ellerinde ne var biliyorum, çünkü en çok ellerini tutunca sen oluyorum. Tüm bunları sana demek isterken, sana teşne olmak isterken, çıkageldi. Önce ne diyeceğimi bilemedim. "Hüsnükuruntu ediyorsun, olan oldu artık. Verdiği paralar yoksa yok. Duyarsızlaştığını söylediler, sözgelimi dehlizlerin arasından geçtikten sonra 17 kez canın acısa da yalnızca 1 kez buna üzülürsün; 29 kuşun tek kanadından düşecek tüylerin 15'i üstünü örtecekken göğsün daralır, 11 kalp atışı ve artık yoksun" dedi. 

Ne diyeceğimi bilemedim, bir sır vardı belki söylediklerinde ya da seni doyasıya görememiş olmanın azabını çekiyordum. En sonunda var gücümü toparladım, "Hakkın var dediklerinde, adını haykıran gerçekliği bilip de susanlar kadar güçsüzüm artık, karınca yuvasından aldığım borcu canımla ödemeye karar verdim. Canımın nefesi O'na emanet nasıl olsa, gün olur, tekrar peydah olur gölgem O'nun gölgesinin yanında" diyebildim. Son sözlerim daha çok hırıltıyı andırıyordu, sen geldin, duraladım, sarıldın. Rüyalar mı en güzel yerinde biter, yoksa en güzel yeri mi en hatırlanasıdır? 

Belki rüyalarını seçemezsin ama hangisini hatırlamak istediğini seçebilirsin. Sen hatırladığım en güzel rüyamsın.