Herkes hayatta kalmak için güçlü olmak ister. Çünkü küresel toplumun insana sunduğu doğa yasası “En güçlü olan hayatta kalır” inancıdır.
Bu yüzden herkes çocukluktan beri hayatta kalmak için mücadele etmeye koşullandırılır. Böyle mücadele ortamında büyüyen insan ne yaparsa yapsın kendisini yetersiz, güçsüz, başarısız hissetmeye mahkûmdur. Bu şekilde koşullanan insan kendini sevemez, hem yaptıkları hem de yapamadıkları için kendisini affedemez.
Küresel toplumun çıkar grupları insanları hırslandırarak köleleştirmek istediği için herkesin önüne birçok eşikler koyuyor ve herkesi birbiriyle yarıştırıyor. Birey bir eşiği atlayınca önüne sıradaki eşik çıkıyor. Sonuçta da herkesin içinde kendini hor görme, eleştirme, aşağılama, dürtükleyip hızlandırma vb. çarklar devreye giriyor. Birey kendini hataları için hırpalayıp eleştiriyor, acımasızca cezalandırıyor. Böylece insanın kendisini affetmesi gitgide daha da imkânsızlaşıyor.
Günümüzde bilim insanları, kendine karşı bu tür davranışların travmatik ve zararlı olduğunu kanıtlamış. Sağlıklı bir toplum yapısına kavuşmak için birey hem kendisine hem de başkalarına karşı davranışlarını değiştirmelidir. Kendisini affetmek insanın başkalarına karşı da daha sevecen ve anlayışlı, affedici olmasını sağlamaktadır.
Birey kendini affederek enerjisini yeniler, yeni bir hayata adım atar. “Değişim Sanatı” sayesinde kendisini affetmeyi engelleyen unsurlar bireyin bilinçaltından atılır. Değişim teknikleri sayesinde birey utanç, öfke, pişmanlık, nefret, kıskançlık, suçluluk gibi duygularla yüzleşerek kendisini affedebilir.
“Affedememek olayları ve durumları kabullenememek, sindirememek” olarak açıklanıyor Dünya Değişim Akademisi’nde. Affetmek kendini affetmekle başlar, özgürleştiricidir.
“Affetme Sanatı Değişim Programı” sekiz çalışmadan oluşmakta ve 1 ayda tamamlanmaktadır. Her çalışmada affetme hakkında yeni bir görüş açısı ortaya koyan bilgilendirme ve ardından pratik uygulama yapılıyor.
Kendini değiştir dünyan değişsin, dünyanı değiştir dünya değişsin!