' Değişim ve beklenmedik kontrol dışı krizler hayatın kaçınılmaz bir parçasıdır. Travmatik olaylarla her an karşılaşma ihtimaliyle yoluna devam eden insanın bu yaşam tecrübelerini nasıl yönettiği, kontrol edilemez, öngörülemez belirsizliklerin içinde yoluna devam etmeyi ne denli başarabildiği onun psikolojik sağlamlığı ile doğrudan ilgilidir. Psikolojik sağlamlık kavramı, Latince “resilire” kökünden türemiştir ve resilient; esnek ve elastik olma anlamına gelmektedir. Psikolojik sağlamlık, oldukça zor koşullara uyum sağlayabilme ve olumsuz koşulların üstesinden başarıyla gelebilme yeteneğidir. Psikolojik sağlamlık gücü yüksek bireyler, değiştiremeyecekleri gerçekleri ve problemleri olgunlukla kabul ederek, çözüm bulma konusunda diğerlerine göre daha başarılıdırlar. Peki, bunu nasıl başarırlar? Araştırmalara göre psikolojik sağlamlığı yüksek olan bireyler iyimserlik, umut, ahlaki ilkeler, inanç ve maneviyat, zihinsel esneklik, mizah, alternatif çözümler üretebilme, yaşam amaçları belirleyebilme ve sosyal bağ içeren ilişkiler kurabilme gibi özellikleriyle sorunlarıyla baş ederler. Psikolojik sağlamlığınızı geliştirmek için: • Becerilerinizi gözden geçirin. Geçmişte başınıza gelen olaylardan öğrenin. “Bu bana ne öğretti? Bu olayda hangi özelliğim gelişti?” sorusunu kendinize yöneltin. • Deneyimlerinizi zenginleştirin, sıradanlıktan uzaklaşın, yaşamınıza farklılıklar katın, kendinize farklı beceriler ekleyebilmek için girişimlerde bulunun. • Bağlantı halinde kalın, bağ kurun. Duygularınızı gören ve destekleyebilen şefkatli insanlarla bağlarınızı geliştirin. Sosyal ilişkilerinizi geliştirin dostlarınızla ilişkilerinizi güçlendirmek için emek verin. • Beden sağlığınızla ilgilenin. Bedeninize iyi bakın. Sağlıklı beslenmek, su içmek, hareket ve egzersiz bedensel gücünüzü arttıracaktır. • Doğayla temas halinde kalın. Doğayla ve canlılarla iç içe olun. Açık havada daha çok zaman geçirin. • Değişime direnmeyin, eşlik etmeyi seçin. Değişim hayatın bir parçasıdır, direnmek için değil kendi becerilerinizi geliştirmek için emek verin. “Genç bir ağaç yaralandığında o yaranın etrafında dolaşarak büyür.  Ağaç büyümeyi sürdürürken söz konusu yara ağacın gövdesine oranla nispeten küçülür. Uzayan dallar ve büyüyen gövde yaralanma ve engellerin zamanla üstesinden gelindiğini bize anlatır. Ağacın geçmişin çevresinden dönüp dolaşarak büyüme biçimi, onun o eşsiz karakterine katkıda bulunur .” Prof. Dr. Peter Levine