Çağlar boyunca zenginliğe sahip olanlar zenginliklerini ve zaman zaman da güç kullanarak yaşadıkları toplum ve diğer toplumlar üzerinde etkili olmuşlardır. Kolay yoldan zengin olup güç elde edebilmek için, bugün de değerli maden sayılan altına en kolay yoldan sahip olma tutkusuyla “değersiz gözüken madenleri altına dönüştürmek” çabası sarf eden “simyacılar” ortaya çıkmıştır. Simya kelimesi Arapça bir sözcük olup “Büyük sihir” anlamına gelir ve bu yüzden, tarihin her döneminde simyacılara dolandırıcı gözüyle bakılmıştır. Günümüzdeki simyacıların seleflerinin çokça olduğu emperyalist kapitalist sömürgeci devletler, değersiz gözüken madenleri altına çevirme uğraşı yerine, her türlü zenginliğe sahip ülkelere, asla söndürülemeyecek ışık vadedip ve hayatlarını daha özgür yapmak isteyenlere elimizi ve kalbimizi açıyoruz!!! Teranesiyle yerli işbirlikçilerini ülkelerin yönetimine getirmekteler. Çağımız emperyalist simyacılarının ülkemiz üzerindeki takıntılı saplantılarını hayata geçirebilmek için, çıkarları doğrultusunda hareket eden, söylenenleri harfiyen yerine getirecek, birbiriyle hiç alakası olmayan değişik siyasi görüşten terörle iltisaklı olup, şahsi ikbal peşinde koşan uygun işbirlikçileri bir araya getirerek, demokratik! yollarla ülkemizin yönetimine gelebilme çalışmalarına yardımcı! olmaktalar… Simyacıların 2001’de tetiklediği iki mali kriz sonrası, Türk ekonomisini düzeltmesi! için davet edilen Kemal Derviş, ülkemize Uluslararası Para Fonu (IMF)’nin düzenlemelerine Mayıs 2013 senesine kadar uymasını mecbur bırakıyordu! 2023 seçimlerinde iktidar olurlarsa, yani 6’lı koalisyonun Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Uluslararası Para Fonu yani IMF'den kredi alacaklarının sinyalini verdi!!! Hadi hayırlısı… Simyacıların ayarladığı kasetle CHP’nin başına geçirilen Kemal Kılıçdaroğlu, MHP'nin başına geçmek için 15 Mayıs 2016`da yapılmak istenen kongrede polisin kurduğu demir barikatların önünde poz veren, kocasını azarlayan, 3 Mart 2023’te masadan ayrılarak, "En sonda söyleyeceklerimi en başta söyleyeyim." "Geldiğimiz noktada İYİ Parti bir kıskaca alınmış, bir dayatmaya mecbur bırakılmış, tıpkı yıllardır Türk milletine yapıldığı gibi ölümle sıtma arasında bir tercihe zorlanmıştır ve elbette buna boyun eğmeyecektir. Sağduyusunu azme çevirecek, kişisel ikbal hesapları için üretilmiş devşirme bir siyasetin 'hınk deyicisi' olmayacaktır.“ Ve Ancak ne bir kumar masasında ne de bir noter masasında olacağız. Diyordu diyordu da!!! Kemal Kılıçdaroğlu, bekleyin taşlar yerine oturacak derken, Yaşar Okuyan’ın kendisine verdiği dosyaya mı güveniyordu? 6 Mart 2023 gününe kadar geçen süre içerisinde İYİ Parti’yi ve Akşener’i linç etme yarışına girenler, sifonu çekenler, muhtemelen kadim kültürümüzün ata sözlerinden “Bakacağın yüze tükürme, tüküreceğin yüze bakma” sözünü ya duymadılar ya da kültürlerini bilmiyorlar. Masaya dönerek büyük büyük laflar ederek karşı çıktığı K. Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığına onay veriyordu. “Ne oldum dememeli ne olacağım demeli”… Simyacıların bir başka güç gösterisi, K Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını, SP Başkanı Temel Karamollaoğlu açıklıyordu. Karamollaoğlu, K. Kılıçdaroglu’nun eski SP Genel Başkanı rahmetli Necmettin Erbakan için verilen ev hapsi cezasının normal hapis cezasına çevrilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuruya imza attığını, şahsi ikballeri birkaç sandalye uğruna unutmakta bir beis görmüyordu. Üstelik SP yönetimi bunla yetinmeyerek, daha önce kendisine Gandi benzetmesi yapılan K.K.`na rahmetli Erbakan'ın Mücahit sıfatını (TDK’ya göre iki anlamı var: Batıla karşı Hakkı savunan /İslam'ı korumak için cihat eden, savaşçı) taktılar… yakıştı! K. Kılıçdaroğlu, ülkenin yetiştirdiği değerli şair ve yazarlarını, ülkemizin bağımsızlığının temellerinin atıldığı muharebelerin yerlerini, kentleri, insanlarının inançlarını tartışılmayacak derecede iyi bilen bir aday. Haziran 2016 Meclis’te yapılan grup toplantısı konuşması. Kılıçdaroğlu: Ünlü bir İslam düşünürü der ki, ‘Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum’ Ben yanlış biliyormuşum; Hz. Ali Allah`ın aslanı ve 4. halife değilmiş!!! İstanbul'a belediye başkanı adayı oldu, şehri nasıl avucunun içi gibi bildiğini göstermek için "ben Nurtepe'yi de Kâğıttepe'yi de iyi bilirim" Biz AKP gibi söz verip de sözümüzün arkasında duranlardan değiliz. 2010 Anayasa oylaması seçim turlarında. Yıl 2012 ‘Nasıl akademisyendir bu (Ahmet Davutoğu Dışişleri Bakanı). Herhalde onu dinleyen pek çok ülke af edersiniz bir tarafıyla gülmüştür’ (6 Masanın ortağı!) Sakarya şehri için; "Sakarya en kanlı savaşın yaşandığı yerdir” (Ankara`nın Haymana ve Polatlı bölgeleri) Gazianteplilere seslenen Kılıçdaroğlu, "Şanlıurfa'da olmaktan son derece mutluyum” demekle Güneydoğu'yu iyi tanıdığını gösterdi "Hani diyor ya.. Şair galiba.." diyerek Necip Fazıl Kısakürek’in ."Bu taksimi kurt yapmaz kurtlara şah olsa.“ (Destan Şiiri) Doğrusu: Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa) Bu nasıl bir aymazlık, nasıl! Mustafa Kemal ATATÜRK diyor ki: Birtakım hususî ve saklı maksatları gizleyerek, kalbinde, vicdanında tutarak, sebep diye bilir bilmez şeyleri söylemek doğru değildir. 1920 Yaptığını bilen ve hizmet yolunda tedbirlerine inanan ülkücüler olarak kendimizi tenkide muhatap kılmayı lüzumlu görüyoruz. 1931 Farkı anlayabildik mi…