Türkiye’nin yurt dışı temsilciliklerinde görevli diplomatlarımızın neredeyse tamamı Mülkiye mezunu değil.  Farklı fakülteleri bitirmişler, her birinin farklı ‘dayıları’ olan bu diplomatlarımızın bizi yeterince temsil edip etmedikleri nasıl kontrol edilir, bilemiyorum.

Eskiden “monşer” denen bir diplomat geleneği vardı ve bunların hepsi Siyasal Bilgileri bitirmişlerdi. Her biri en az iki dil bilirdi.

Yurt dışına çıktığınızda telefonunuza oranın Türk konsolosluğunun telefon numarası düşer. Maazallah, işiniz düşse o telefona uluşamazsınız. Sinema oyuncusu dostum rahmetli Hüseyin Baradan’ın eşi Midilli’ye giderken gemide kalp krizi sonucu öldüğünde Baradan Midilli’deki konsolosluğumuza ulaşamadı. Cenazesiyle oradaki Yunanlı dostları ilgilendi.

Bu çıkışlarda çok nadir de olsa oradaki diplomatlarla tanışıyoruz. Hiç birinin 1960’lı yıllarda tanıdıklarımla alakası yok. Bir şekilde oraya gitmişler, oralı olmuşlar ve kapıları kapamışlar. Ne oranın başka diplomatlarıyla, ne de Türk vatandaşlarıyla ilgilendikleri yok.

Uzak Doğu’da yaşayan bir yakınım iletti. Yaklaşan 29 Ekim Bayramı dolayısıyla Büyükelçiliğin bir etkinlik düzenleyip düzenlemeyeceğini öğrenmek için telefon etmiş, açan olmamış. Bir daha bir daha, onlarca defa aramış, lütfedip telefona cevap veren çıkmamış.

Havana’da bir konsolosumuz, Türk vatandaşlarıyla gece kulüplerinde görüşüyordu. Adam gündüzleri bile bu mekanlardaydı. Neyse k i bir gazeteciye denk geldi, diplomatlık hayatı sonlandı.

Elhasıl, fazlaca çavuş ahbap ilişkisiyle oluşan bir dışişleri ekibimiz var. Yine çoğu işin keyfini sürüyor. Vatandaş, onların umurunda olmuyor ve bu böyle devam edeceğe benziyor.

Bu filmi çok gördük

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 5 milyon lira ve üzerindeki vergi borcu ve cezası olanların, bu borçlarını eylül ayı sonuna kadar ödememeleri halinde “yüzsüz” sıfatıyla ifşa edileceklerini duyurdu.

Duyuru, 1-15 Kasım tarihleri arasında Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesinden yapılacak.

Eylül geçti, kasım ayına da iki hafta kadar bir zaman var.

Aslında biz bu filmi çok gördük.

Böyle bir uygulama, 25 yıldır yok. Öncesinde borcunun miktarına bakılmaksızın Defterdarlıklar, illerde bu vergi borcu listelerini gazeteler aracılığıyla yapardı.

Herkes görürdü. Sonuçta etkili de olurdu.

1978 yılında; dönemin İzmir Defterdarı Galip Alıcı, böyle bir liste yayınlattı. Ancak listede, dönemin Gençlik ve Spor Bakanı Yüksel Çakmur’un da adı yer alıyordu. Aslen Kilis doğumlu olan Çakmur’un oradaki taşınmazlarıyla ilgili bir vergi borcuydu bu.

Hatırlıyorum, biraz tartıştılar ve galiba Alıcı görevden ayrıldı.

Bu tür listelerde böyle ilginç isimler geçince bu, toplumda konuşuluyor ve işe yarıyordu.

Son 25 yılda, nedense bu yapılmadı. Şimdi yapılıyor olması da geniş kitleler tarafından duyulması açısından eksiklikler içereceğinden tartışılır.

Oysa böyle bir uygulama daha büyük borçlarda halkın daha kolay ulaşabileceği yöntemlerle yapılmalı ve hani o çok konuşulan isimler, birer birer zihinlere kazılmalı.

Bakın, o zaman nasıl sonuç veriyor…

Eski başkanın yeni görevi

Dikili’nin önceki Belediye Başkanı Mustafa Tosun, malum veteriner.

İlçenin yerlisi olduğu için seçimi kolay kazanmıştı.

Hizmet döneminde çok eleştirildi. Haklı ya da haksız, bilemiyoruz. Sonra 2024 yerel seçimlerinde yeniden aday oldu ve Adil Kırgöz’e karşı başarılı olamadı.

Ve Mustafa Tosun benzerine hemen hemen hiç rastlanmayan bir iş yaptı, aldığı teklif üzerine İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner Müdürlüğü’nde işe başladı. “Attan indim, eşeğe bindim” de demedi. Mesleğini sürdürmek işine geldi.

İlginçtir; seçilemeyen belediye başkanlarının sonraki hayatlarında ne yaptıklarını merak ederdim, merakım giderildi.

İBRAHİM ORMANCI

Nedense siyasetçiler vatandaşları BİREY olarak görmüyorlar. BİR OY olarak görüyorlar yalnızca!

***

Offff iş yok, aş yok, hürriyet zaten nanay. Bir bar taburesinde babamın zaman öldürdüğü yaştayım!

***

Bekara ev vermiyorlar, bekara iş vermiyorlar. Korkarım yakında bekara kız da vermeyecekler!

***

Haydi Abbas, vakit tamam; gece saat 10'dan sonra içki satışı yasak bilmiyor musun ?