CHP’lilerin gündeminde şimdi Kemal Kılıçdaroğlu var.

Kurultay’da genel başkanlığı Özgür Özer’e kaptıran Kılıçdaroğlu, bu yenilgiyi kabul etmemiş görüntüsü veriyor, büyük kentlerde bürolar açıyor, İmamoğlu lehine çalışıyor ve de CHP’ye bence zarar veriyor.

Seçimi kaybetmek bir erdemdir.

Kurultay’ı kaybetmek de öyle.

Yıllar öncesine gidelim.

1972… İsmet İnönü CHP Genel Başkanı , Bülent Ecevit de Genel Sekreter ve 4 Mayıs ‘ta yapılacak 5. CHP Olağan Kurultay’ında da Genel Başkanlığa aday.

İnönü’nün “Ya ben, ya Bülent” diye seslendiği ve kaybettiği taktirde  partisinden istifa edeceğini açıklamasına rağmen Ecevit, İnönü’nün 507 oyuna rağmen 709 oy alarak genel başkan seçiliyor.

İnönü, istifa ediyor ve Ecevit hakkında hayatı boyunca aleyhte tek kelime etmiyor.

Yani yenilgiyi kabul ediyor.

Tıpkı 1950’deki gibi.

Ama o Ecevit, sonraki yıllarda beş kez Başbakan oluyor, bir keresinde yüzde 41 oy alarak, CHP’nin ulaşabileceği en büyük orana ulaşıyor.

CHP’liler şimdi İnönü’ye ve Ecevit’e atıfta bulunarak “Özgür Özel’in de önünde böyle fırsatlar var. Neden önlenmek isteniyor ki?” diye sitemde bulunuyorlar.

Tarihten en çok siyasiler ders almalıdır. Çünkü en çok onların buna ihtiyacı var.

Gaddar aracılara ölüm(!)

Uçuk ve çarpık örnekler vereceğim:

Domatesi, Fethiye’de üreticiden kilosu 3 liradan alıyor, büyük kentlerdeki marketlerde 48 liradan satıyorlar.

Mersin’de tarladan kilosu 5 liraya alınan limon, İzmir’de 70 lira.

İlginç bir örnek:

Türkiye’de 500 euroya, yani 17.500 liraya satılan çamaşır makinesi, ihraç edildiği Finlandiya’da 299 euroya satılıyor.

İzmir’de 75 liraya içilen bir alkollü içeceğin aynısı Kore’de 50 lira.

Onca kilometre yol kat etmelerine rağmen.

Son örnek :

IPhone, Türkiye’de kaçtan satılıyor bilmiyorum ama Çin’de bu telefonun üretim maliyeti 10 dolar. En yetkili kişiler açıkladı.

Biz, gaddar aracıların yüzünden ekonomik krizi en üst düzeyde yaşıyoruz.

Bu bilinen gerçeği, bu basit piyasa düzenini koruyan, kollayan bir güç var.

Bu güç, meydanı boş bulmuş, at koşturuyor.

Ama bize nefes aldırmıyor.

Güzelim ülkeyi, istedikleri gibi dizayn ediyor, emellerine de ulaşıyorlar.

Filistin’i tanıma zamanı

Zalim Netanyahu’nun Filistin’de masum kadınlara ve bebeklere yönelik katliamı, hangi din ve ırktan olursa olsun herkes tarafından lanetlenir.

Biz de lanetliyoruz.

Bunun hiçbir haklı yanını kabul etmiyoruz.

Ama Filistin denen o kavmin geçmişi hakkında da bilgi sahibi olmak istiyoruz. Bu katliama zemin hazırlayan o kavmin, Türk askerini nasıl arkadan vurduğunu, sonrasında Türkiye’yi sağ-sol diye ikiye bölen dönemin baş mimarı olduğunu bilmek istiyoruz.

Biraz da kendi masum insanına kıyılmasına nasıl ortam hazırladığını öğrenmek istiyoruz.

Vicdanlarımız birileri için sızlıyor, ama başka birileri için kafalarda soru işareti var.

İBRAHİM ORMANCI

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkında. Kiralar 30 bin TL'ye çıkmış. Tırsıyorum artık İstanbul'da yaşamaktan!

***

Kul Hakkı… Kul Hakkı… Kadını kahrından mezara gönderdin. Oldun şimdi Dul Hakkı!

***

Gönül ferman dinlemiyor. Kulaklığını takmış RAP dinliyor!

***

Bana dostunu söyle, yediğin dost kazıklarını da ben söyleyeyim!