Çocuklarda olan şaşırmak, merak ederek soru sorma yetisi yetişkinlerin çoğunda kaybolmuştur. Çocuklar sürekli merak içindedir ve her şey hakkında soru sorarlar. Çünkü onlar hayretle varoluşsal sırrı görür ve merak ederler.
Çocuklar deniz kenarında renkli taşları hayranlıkla seyreder, deniz kabukları ve taşları toplar. Ya da bir kır çiçeğinin şeklini, rengini hayranlıkla inceler, koparıp yanında götürür. Oysa yetişkinler için bunlar sıradan ve basit şeylerdir.
Ama çocukların duyduğu şaşkınlık ve merak, aslında hayatı yaşamaya değer kılan, yetişkinlikte unutulmuş olan,  insan varlığının en önemli özelliğidir.
Aslında merak duygusu olmadığı zaman insan yaşayan bir ölüye benzer. Merakı kaybolmuş olan insan maddi illüzyon içinde kaybolur, yolunu bulamaz. Merakın ölmesi, bireyselliğin de ölmesi demektir. Merak hissetmeyen insan motivasyonunu kaybeder ve aciz hale gelir.
İnsan varlığında çocukluktan bu yana merak duygusu bastırılmıştır ve merak etmek yerine şaşırtıcı, merak uyandırıcı bir şey görünce o şey görmezden gelinir. Çünkü şaşırmak ve merak etmek çaba göstermeyi gerektirir. Çaba göstermek ve harekete geçmek kişiyi huzursuz eder, kişi motivasyonsuzluğa alışmıştır ve hareket etmek istemez. 
Merak etmek, şaşırmak, soru sormak, hayatı yaşamaya değer kılar, yani sürekli araştırmaya, keşfetmeye, şarkı söyleyip dans etmeye ve kutlamaya değer hale getirir. Tam da bu nedenle herkeste çocukluktaki sahip olduğu merak duygusu uyandırılmalı ve geri kazanılmalıdır.
Bireyin yine çevresindeki her şeye merak dolu gözlerle bakması için bilmeme hali içinde olmalı, aynı zamanda da bilmediğinin farkında olmalıdır. Yalnızca o zaman merak duygusu yeniden ateşlenebilir.
Aslında insanlar pek çok şeyi bilmiyor ama hiçbir şeyi merak etmiyor. Bunun nedeni bilmediğinin farkında olmaması, bildiğine inanması. Çünkü çevresi tarafından bildiğine inandırılmış.
Oysa ki, en büyük bilgeler bilmediklerinin farkında olanlardır. Bu cahillik değildir. En büyük cahiller ise her şeyi bildiklerine inanırlar ve hiçbir şeyi merak etmezler.
Kısacası bilgisizliğin farkındalığı merak duygusuna sebep olur.
Eğer insan merakla doluysa varoluş yeni keşiflerle dolu demektir. Merak arayışa arayış da bilgeliğe götürür. 
İnsan bütün dayatılmış dünyevi bilgilerden, dogmalardan arınmış olduğu zaman mutlak gerçeğe ulaşabilir. O zaman ancak bilgelik kapıları açılır.
Dünya Değişim Akademisi buna ulaşmak için bize sayısız değişim programları sunuyor: “Motivasyon Sanatı”, “Coşkulu Olma Sanatı”, “Bilgili Olma Sanatı”, “Tekâmül Sanatı”, “Meraklı Olma Sanatı” bunlardan bir kaçı…
Kendimizi değiştirelim, dünya değişsin…