Bir bakışta deprem
Prof. Dr. İbrahim Attila Acar
Büyük bir afetin sonrasındayız…
Umutlar bir bir tükenirken, bir yanda toprağa verdiklerimiz, öte yanda yüreğimizde yaşattıklarımız…
Kabus gibi bir hafta… Tedbirsizlik, ihmal ve canını ortaya koyarcasına canları kurtarmaya, yaşatmaya çalışanlar. Allah hepinizden razı olsun… Organize iyilikler kazandı. Organize güzellikleri yeşerttik.
Gel gör ki bir felaket havası da esmedi değil… Sosyal medyada bazı maksadını aşan kötülükleri taşıyanlar da oldu; kurtuluşa yön veren, oradan ekipleri doğru yönlendirenler de…
Millet olarak tek yumruk olduk, şimdi doğrulma zamanı.
Deprem gerçeği, Erzincan depreminden beridir hayatımızın bir parçası olsa da “imar, mimar, mühendis” hattından beklemediğimiz bir kötü sonuca düştük. İnsanımız enkaz altındayken, hatta kurtulmuşken dahi yaşadığımız eksik aksak pek çok şey gördük yaşadık.
Şurada bile peşi sıra yazsam, bilip gördüğüm 10 kadar deprem sayabilirim. O hâlde hâlâ ne diye göçük altında kalıyoruz?
Kahramanmaraş depremini de nasıl unutacağız, bakalım…
Türk dünyası ayakta… İçimizi ısıtan yardıma koşan o insanımızın gayret, telaş ve heyecanını hep beraber gördük. Yurt dışında çalışanlarımız ayakta… Hepsine şahit olduk.
Dışişleri Bakanlığı 80 ülkenin, Türkiye'de yardım faaliyetinde bulunduğunu söylüyor. Komşumuz Yunanistan bile bu günde yanımızda. Meselelerimiz depremden sonra elbette devam edecek ama şimdi can olmaya gelmişler. Küba, Venezuella mesela… Kimin aklına gelir?
Hepsini ifade edemesem de mesela Vietnam ekibine şaşırdım, hiç duymuşluğum yoktur. Tarihinde ilk kez yurtdışında arama kurtarma operasyonuna katılmışlar. Çin'in “otlu peynirle sınanan” deprem kurtarma ekibini görünce siz de gülümsemediniz mi? Ya İsrail ekibinin heyecanına ne demeli? Cuma akşamı toplu olarak "Şabat Duası" yaptıkları görüntüler, bizimkilerin tekbir sesleri ile inleyen gökler, herkes Allah’ın yardımını da yanında görmek istiyor…
Tatsız “uçak gemisi” gerçeğini başka zaman yazalım.
Arama kurtarma devam ediyor. Bugün bile birçok insan göçük altından çıkarıldı. Bu hafta sonuna kadar hala umut var. AFAD, Kızılay, UMKE, belediyeler, STK'lar, gönüllüler tek yürek olmuş durup dinlenmeden çalışıyor.
Vergilerinizi ödeyin. Devlet bugünler için güçlü olmak zorunda. Vergi konusunda, hiç değilse bu zamanda daha hassas olmaya ihtiyaç var.
Göçük altında kalanın dinlisi dinsizi yok. Sağ-sol, devrimci-ülkücü ayırımı da
yok. Deprem herkese eşit davranmış. Ben umudunu kaybetmeyenlerdenim. Ülkeme ve insanıma güveniyorum.
Suni ayırımlar bitecek ve yaraları birlikte saracağız.
Yorumlar