Özellikle son iki aydır Bakan Şimşek tarafından sürekli kayıt dışı ekonomi ile ilgili vurgu yapıldı ve kamuoyuna mesaj verilmeye çalışılıyor. Kira geliri elde edenlere yönelik beyanname verilmesi gerektiği, markaj altında oldukları ve aksi durumda gerekli cezai müeyyideden çekinilmeyeceği ifade edildi.
Beyanname verme süresi bittikten sonra pişmanlıkla beyan hakkının olduğu hatırlatıldı ve bir anlamda köprüden önce son çıkış vurgusu yapıldı. KDV oranını olması gerekenden düşük gösterenlere yönelik tespitler yapıldığı ve son olarak pos makineleri yerine IBAN hesapları marifetiyle tahsilat yapanlara yönelik denetim programı yapıldığı ifade edildi.
Öncelikle şunu söyleyelim, tüm bu açıklamalar blöf değil. Gelir İdaresi Başkanlığı, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı ve Risk Analizi Genel Müdürlüğü kayıt dışı ekonomi ile mücadele açısından önemli bir ivme yakalamış durumda. Elbette ki sıfırlanacağı noktasında bir iddia yok fakat gelişmiş ülkelerde olduğu gibi makul bir orana -% 5- seviyesinin altına düşürülmesi tabii hedef olarak duruyor.
Eylül/2023’de açıklanan Orta Vadeli Program’a (OVP) baktığımızda da keskin bir şekilde kayıt dışı ekonomi ile mücadele vurgusu var.
Tüm bu çalışmaların netice doğurabilmesi noktasında en kritik viraj vatandaşın psikolojik olarak “hata yaparsam ağır bedel öderim” duygusunu içselleştirmesi ve bunun kalıcı hale gelmesidir.
Açıktan mal ve hizmet satıp fatura düzenlememesi, KDV oranında değişkenlikler yapması ve buna mukabil bize bir şey olmaz duygusu, sürekli af beklentisi belirttiğimiz duygunun oluşmasına mani teşkil ediyor.
Bunun yanı sıra vatandaşın ödediği vergilerin nereye gittiğini şeffaf bir şekilde görebileceği, gerektiğinde hesap sorabileceği ve nihayetinde kendisine müspet dönüşü gözlemleyebileceği bir atmosferin de oluşması gerekiyor.
2024 yılı diğer yıllara nispeten kayıt dışı ekonomi ile mücadelede daha etkin bir yıl olacak gibi görünüyor. Bu zaten yıllardır dillere pelesenk olan ancak fiilen sahada karşılığını göremediğimiz ancak olması gereken bir durum.
Anayasa’nın 73. maddesinde yer alan vergide adalet prensibinin bu eksende hayata geçmesi ve vergisini ödeyenle ödemeyen arasındaki farkın ortaya konulması açısından sözde değil özde yapılan veya yapılacak olan tüm denetim çalışmalarını bende sonuna kadar destekliyorum.