Günümüzde insanlar yalnızlıktan korkar. Oysa özgür olmak yalnızlık ve sorumluluk içerir.
İnsan ormanda tek başına yaşayamaz. O; dairesine, duşuna, tuvaletine, mutfağına, yatağına o kadar bağlanmıştır ki, ormanda tek başına yaşayamaz, çünkü korkar.
Özgürlük aslında sorumluluk demektir. İnsan kendi hayatının tüm sorumluluğunu üstlenirse ve kimseye bağımlı olmazsa özgür olabilir.
Yaptığı hatalar için kimseyi suçlamaz, tüm hatalarının sorumluluğunu alır ve sorumluluğu başkasının üstüne atmaz ise özgür olabilir ama bu korkutucu gelir insana.
İnsan varlığı çocukken çevredeki insanların yardımına ihtiyaç duyar. Yetişkin olunca bu durum bir alışkanlığa dönüşür. Yetişkin insan da hep başkalarının yardımına ihtiyaç duymaya devam eder. İnsan belirli bir yaştan sonra olgunlaşmazsa, bu bağımlılıktan kurtulamaz.
Özgürleşmek için olgunlaşmak ve bağımlılıktan kurtulmak gerekiyor. Ama bu, korkuya neden olur.
Özgürleşmemiş insan korkulardan kurtulamaz. Gerçekten özgür olmak için korkulardan da özgür olmak gerekir.
Oda karanlık olunca insan korkar ama ışığı açınca korkacak bir şey olmadığını görür. Korku bir yanılgıdır.
İnsan birçok şeyden korktuğu için özgürlükten de korkuyor. Bu bilinçaltı bir korkudur. Korkmak bir alışkanlık haline gelmiştir.
Bu yüzden insanların çoğu, bulunduğu hapishaneden memnun, çok az insan gerçekten özgür olmak ister.
Özgürleşme yolculuğuna çıkmak ve özün derinliklerine inmek için istekli olan insan çok azdır. Çünkü bu bilinmeyene doğru bir yolculuktur.
Bir korkuyu gözlemleyince onun kaybolduğunu göreceksiniz. Korkular kaybolunca artık sorumluluk almak daha kolay olacak. Sorumluluk almak insanı olgunlaştıracak. Böylece birey her duygunun, her eylemin, her düşüncenin sorumluluğunu üstlenecektir.
Kişi olgunlaşırken kendini zincirlediğini görecek ve prangalarının farkına varacaktır. Bu farkındalık özgürleşmeye götürecektir. Özgürleşince korkularını nasıl da büyüttüğünü görecek ve sonra korkular kaybolmaya başlayacaktır.
İnsan genelde korkularıyla yüzleşmekten kaçınır, onlardan kurtulmaya çalışır. O zaman korkular da onu kovalar. Bu kendine yaptığı işkencenin son bulması için kişi korkunun gözünün içine bakmalıdır. Ancak o zaman korku buharlaşır ve cesaret artar, artık insan korkusuz olabilir.
Tüm korkular kaybolunca insan mutlak özgürlüğe ulaşabilir. Bu da nedensiz mutluluğa ve huzura götürür. Bunun için içsel değişim şarttır.
Bu konuda da Dünya Değişim Akademisi insanlığa çok değerli bir değişim programı sunuyor: “ Özgür Olma Sanatı”. Herkes uygulayabilir. Bir ayda tamamlanan değişim programı 8 seanstan oluşuyor. Her bir seans 45 dakika sürüyor. Her bir seans, uygulanan nefes teknikleri ve dinamik yapılan beden hareketleri, en son gevşeme tekniği ile son buluyor. Değişimin etkisi daha ilk seansta başlıyor ve içsel olarak yaşam içinde çalışmaya devam ediyor. Beden, zihin, nefes bağlantılı çalışma kökten bir değişim sağlıyor.
Haydi, kendimizi değiştirelim dünyamız değişsin, dünyamızı değiştirelim dünya değişsin!
Özgürlük ve sorumluluk
Funda Altınok
Yorumlar (3)