Hayatta kalmak için insanın özgüven ve sadakate ihtiyacı vardır. Güven ve sadakat insan hayatının temelidir ve önce insanın iç dünyasında tezahür etmesi gerekir.

Özgüven yoksa insan, kökleri kurumuş bir ağaç gibi güçsüz olur ve her an devrilebilir. Özgüveni olmayan insan meyve vermeyen ağaç gibidir. Kendine güvenen insan ise özgürce yaşar, seviyorsa gerçekten güvenir, sadakat duyar, sevgisini coşkulu yaşar. 

Oysa ki özgüvenden, sadakatten yoksun olan kişi inançlara tutunmaya başlar. Körü körüne inanmak kendini hipnotize etmektir. Kendini hipnotize eden, özgüveni, öz sadakati olmayan insan yaşam gücünü ve sevincini kaybeder, başkalarına bağımlı olur, kendi kararlarını veremez ve bireyselliğini kazanamaz.

Bireyselliğin güçlü bir şekilde ortaya çıkması için bireyin öz güven ve sadakate sahip olması gerekir. Hayatı dolu dolu yaşaması için varoluşa özgüven ve sadakat duyulması gerekir. Ondan sonra ancak samimiyet, sadakat, zekâ ve sezgi devreye girer. 

Sadece özgüven, sadakat, samimiyet ile dolu insan, varoluşun zenginliklerine ulaşabilir. Çünkü onları kavrayabilecek bir zekâya sahiptir. Ayrıca başkalarına güvenmek, sadakat ve samimiyete sahip olmak için kişi mutlaka kendine güvenmelidir.

Bireyselliğin ortaya çıkması için birey kendisi olmalıdır, başkalarını taklit etmemelidir. Günümüzde insanlar kendi olmak yerine bir taklitçiye dönüşmüştür. Birey sevdiği işi yapmak yerine başka işleri sevmeden ve sadakat göstermeden yapar. Oysa insan sevdiği işi yapmadığında zekâ, sadakat, yaratıcılık devreye girmez ve tatminsizlik hissi gelir. Değerli zamanını boşa harcadığını hisseder ve üzüntü duyar. 

Zekâ ve sadakat uyanınca insan hayatını değiştirmek için cesarete sahip olur. Artık bir taklitçi olmak istemez ve kendisi olmak için gerekeni yapar. Zekâ uyanınca insan kimseyi taklit etmek istemez, çünkü buna ihtiyaç duymaz. Dünyevi şeyleri ezberleyerek papağan gibi tekrar etmek zekânın yetersizliğinden kaynaklanır.

İnsan zekâya göre hareket ederse hiçbir risk yoktur, tüm korkuları kaybolur. Yalnızca birey cehalet içinde hareket ederse, eylemlerinin sonuçlarını bilmediği zaman risk vardır. Zekâ ve sadakat aktifse birey farklı şeyler yapmak için cesaret bulur, özvarlığına güvenir, heyecan ve coşkuyla yaşamını sürdürür.

Dünya Değişim Akademisi bizlere önemli bir değişim programı sunuyor bu konuda: “Zekâyı Uyandırma Sanatı”.

 Bireylerin değişimi ile toplum değişir, bu yüzden toplumsal değişim için bireyin değişmesi çok önemlidir. Kendini değiştir dünyan değişsin, dünyanı değiştir dünya değişsin!