İnsanlar, içinden gelen ses dediği şeyin aslında bilinçaltına gömülmüş dünyevi vicdan olduğunu bilmiyorlar maalesef ve vicdan azabı çekiyorlar. Küresel toplumun çıkar grupları, insana çocukluktan beri belirli koşullanmaları dayatırlar ve buna da vicdan derler. 

Oysa hayatın akışında doğrular ve yanlışlar her zaman değişir. O yüzden bu, geçmişe dayalı doğrular yanlışlar bu anın gerçeğine uymayabilir.

 İnsan içinden gelen sesi duysa da; o anki duruma, koşullara o sesin yapmasını söylediği şey uymayabilir. Kişi mantıksız bulup yapmasa vicdan azabı denilen şey onu rahatsız eder, yapsa o zaman da o anki duruma uygun davranmamış olur, bu da insanı zora sokar.

Geçmişin etkilerinden kurtulmuş insan şu andaki zamanda yaşar ve hayatın akışına göre davranır. Böylece capcanlı hayat dolu bir insan olur. 

Hayat belirsizliklerle doludur. Dünyevi vicdan belirsizliklerden hoşlanmaz. Hayatın akışında olan insan şimdiki anda kalarak duruma en uygun yanıtı verir. Bu yanıt dünyevi vicdandan gelmez, varoluşsal vicdandan gelir.

Dünyevi vicdan çıkar gruplarının insanları kontrol etmek için uydurduğu bir kandırmacadır aslında.  

Birey değişim sanatı uygulayarak dünyevi vicdandan özgürleşebilir ve gerçek özgürlüğün tadını çıkarır.

Kendimizi değiştirelim dünyamız değişsin, dünyamızı değiştirelim dünya değişsin!