Ülke genelinde yaşanan taksi problemi herkesin malumu. Birçok şehirde yeterli sayıda taksi olmaması, şoförlerin ve araçların kalitesi, pratikte yaşanan problemler artık insanları çoğu zaman çileden çıkarıyor.

Taksi plakalarının ekonomik değeri ve oluşturduğu ekosistem maalesef bazı hamlelerin önüne geçiyor. Vatandaşlar daha konforlu ve güvenli şehir içi taşımacılık talep ederken, buna karşılık muazzam bir direniş var.

İsim zikretmeye gerek yok ama paylaşımlı yolculuk diye tariflenen sistem birçok gelişmiş ülkede mevcut. Yurtdışına gittiğinizde yerel taksiler olduğu gibi mobil uygulama üzerinden talep edilen çok sayıda alternatif taksi mevcut.

Gerek vatandaş gerekse şoförün kayıt altına alındığı, puanlandığı ve standartlara tabi olduğu bu sistem neden ülkemizde bir türlü hayata geçmiyor?

Paylaşımlı yolculukta son dönemde ön plana çıkan bir işletmenin sahibi her platformda dile getiriyor, biz vergi vermek istiyoruz ve kalite getireceğiz diyor ancak mahkemeler bu konuda adeta duvar gibi. Ayrıca taksici esnafı ile paylaşımlı yolculuk şoförleri arasında kimi zaman istemediğimiz olaylara da şahitlik ediyoruz.

Pekala vergi olayı nedir?

Türkiye’de taksiciler basit usulde vergilendiriliyor. Dolayısıyla vermiş olduğu hizmet KDV’ye tabi değil. Ayrıca elde ettiği kazançtan Gelir Vergisi de ödemiyor. Vergi yükü sıfır bir sektörden bahsediyoruz. 

Gelir Vergisi Kanunu’nun 48. maddesi uyarınca taşıma hizmeti sunan taksicilerin yıllık hasılatı 340.000 TL’yi aşması halinde gerçek usule geçmesi gerekir. Bu durumda da KDV ve Gelir Vergisi mükellefi olmaları icap etmektedir.

Yıllık bu tutarı günlük hesapladığınızda 930 TL hasılat eder ki, ülkede basit usulde bir tane taksici kalmaması lazım. O halde hem vergi vermeyeceksin, hem kaliteyi göz ardı edeceksin hem de alternatiflere tu kaka diyeceksin.

Bu konuda bakanlığın dirayetli durup ‘Paylaşımlı Taşımacılık Yönetmeliğini’ çıkarması ve rekabetin geliştirilmesine zemin hazırlaması gerekmektedir.

Taksicilere yönelik basit usulü kaldırmaya gerek yok, zaten kendileri şartları sağlamadığı için denetimler sonucunda gerçek usule geçmelerinin sağlanması ve vergi ödemeleri gerekmektedir.