SGK’yı kim daha iyi yönetiyor?
Mahmut Aydoğmuş
Seçimlere giderken Sn. Cumhurbaşkanı emeklilere bir jest yaptı ve asgari emekli maaşının 5.500 TL’den 7.500 TL’ye çıkarılacağını açıkladı. Kanun teklifi Meclis’te ve muhtemelen birkaç gün içinde yasalaşacak.
2022 sonu itibariyle 13.933.020 vatandaşımız SGK’dan emekli maaşı alıyor. 2023 yılında EYT kapsamında sayıya 2.250.000 kişinin dahil olacağını hem Cumhurbaşkanı hem de bakan açıkladı. O halde küsuratı atalım ve toplamda 16 milyon emeklimiz var diyelim. Emekli maaşı alanların yaklaşık yüzde 65’i asgari düzeyde.
Zamlı maaşlar da Nisan/2023’ten itibaren emeklilerimizin hesaplarına yatmaya başlayacak.
(Yatırdığı prim karşılığı asgari emekli maaşı alan ile 7.500 TL alan arasında hiçbir fark kalmamış oldu. 7.500 TL emekli maaşına denk gelecek şekilde yüksekten prim yatıran vatandaşımızın hakkı yenmiyor mu? Yaptım oldu derseniz böyle olur.)
Şimdi bir hesap yapalım;
16.000.000 x 2.000 TL x 9 ay x 0.65 = 187 milyar TL
Seçim öncesi yapılan zammın 2023 SGK bütçesine yapacağı ekstra maliyet tutarı, evet tam 187 milyar TL. Pekala, SGK’nın böyle bir kaynağı var mı? Hayır elbette, genel bütçeden aktarılacak. Genel bütçede bir ödenek konmuş muydu, ona da bir hayır cevabı koyalım.
2023 yılında bütçe açığı hedefimiz 600 milyar TL idi, ilk iki ayda 200 milyar TL. açık vererek 1/3’lük hakkımızı kullanmıştık, bu suretle 2/3’lük hakkımızı kullanmış olacağız.
Milyon, milyar, trilyon gibi kavramlar vatandaşımız için önemsiz gelebilir, devlet batar mı Allah aşkına, devlette kimin bugüne kadar borcu alacağı kalmış diye iç dünyanızda bir ses dolaşıyorsa, üzerinden 6 sıfır atılmış 187 milyar TL’yi bir yazın kağıda lütfen.
2022’de SGK’ya merkezi yönetim bütçesinden 389 milyar TL. aktarılmasına rağmen ilave 39 milyar TL. açık veren bir SGK vardı. 2023 yılında hem EYT maliyeti hem de 2.000 TL. tutarındaki ek zammın bütçeye etkisi kaçınılmaz olacak ve ağır bir fatura bekliyor bizi.
Gelişmiş ülkelerde 4 çalışana 1 emekli maaşı ödenirken, bizde bu oran son yıllarda iyice düşerek en son 1.7 seviyelerine kadar geriledi. 3 kişi çalışıyor, 2 kişi emekli maaşı alıyor. Uçurumdan aşağı bu gidişle yine yeni yeniden bir sözde SGK reformu yapmak zorunda kalacağız. Dolayısıyla SGK’yı kim daha iyi yönetti/yönetiyor? Erdoğan mı, Kılıçdaroğlu mu, sorusu rakamlarla siyasetin gündeminde olacaktır.
Yazımızı bitirirken bir hususu da ifade etmeden geçmek istemiyorum. SGK’ya göre 4/a, 4/b ve 4/c kapsamında toplam çalışan sayısı 26.3 milyon kişi. TÜİK’e göre ise çalışan sayısı 31.5 milyon. Dolayısıyla 5 milyon sigortasız çalışan vatandaşımız var. Soru şu, SGK’nın bilmediği kayıtdışı 5 milyon vatandaşımızı TÜİK nasıl tespit etti? Ettiyse neden SGK’ye bildirmiyor? Bunun önüne nasıl geçilemiyor? Kötü düşünmek istemiyorum ama TÜİK işsizlik verilerini hesaplarken bir yerde hata mı yapıyor?
Yorumlar