Bugün 9 Eylül 2023. İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yılı, kutlu olsun.
Her evresi ile düşünülmüş, hazırlanmış ve yönetilmiş bir hareketin sonucu kazandığımız zafer sonrasında ardına bakmadan kaçan, kaçarken geçtiği her yeri kan ve ateş içerisinde bırakarak, genç yaşlı ayırımı yapmadan önüne çıkan herkesi katlederek, Türk köylerini, Türk şehirlerini yakarak ilerleyen, Uşak, Eskişehir; Alaşehir, Turgutlu, Ahmetli, Salihli ve Alaşehir’i alevler içerisinde bırakan Yunan ordusunun kılıç artıkları, Alaşehir’deki 4500 evden 4300’ünü yakmış, şehirdeki 11.500 kişiden 2000’ini katletmişti. Yakarak yıkarak, geçtikleri yerlerde vahşet manzaraları yaratarak kaçıyorlardı.
5 Eylül’de şöyle bir manzara vardı: Fransa Ernest Renan ve Edgar Qind zırhlılarını Amiral Dumesnil komutasında İzmir’e gönderdi. 7 Eylül’de Yunan karargahı ve sivil memurları İzmir’i terk etmeye başladı. Rıhtım ana baba günüydü.
8 Eylül akşamı asker yüklü son iki Yunan savaş gemisi saat 18.25’te İzmir Limanı’ndan ayrıldı. İzmir kurtuldu ama şehirde hiçbir otorite yoktu. Türk orduları henüz şehre girmemişti. Kıyıda 45 bin Rum göçmen birikmişti. Türkler savunmasız durumdaydı, şehir her türlü yağmaya açıktı.
9 Eylül’de gün ağarırken 5. Süvari Kolordusu’nun 1. ve 2. Süvari Tümeni karşılarına çıkan Yunan güçlerini püskürterek Bornova’ya girip İzmir’e hareket ettiklerinde Darağacı civarında ateşe başlayan yerli Rumlar öndeki 8 askerden 4’ünü şehit etti.
Mustafa Kemal’in askerleri İzmir’e akıyordu. 2. Tümen 4. Alay Komutan Yardımcısı Yüzbaşı Şerafettin Bey komutasındaki süvariler yalın kılıç Pasaport İskelesi’ne giriyor, bir Rum’un attığı bombayla yaralanan, yarasına aldırmadan atını süren Yüzbaşı Şerafettin Bey, saat 10.30’da şanlı Türk bayrağını İzmir Hükümet Konağı’nın gönderinde dalgalandırıyordu.
3 yıl 4 ay 24 gün, yani 1240 gün süren haksız, hukuksuz vahşi işgal sona ermiş, Mustafa Kemal’in askerleri kente girmiş, İzmir özgürlüğüne kavuşmuştu.
Bütün bu evrenin sonunda 12 Eylül 1922’de “İzmir’den Millete Beyanname” adıyla bir bildiri yayımlayan Atatürk;
“Büyük ve asil Türk Milleti. Bu büyük zafer sadece senin eserindir. Küstah düşmanın, muharebe meydanlarına gelme cesareti gösteren ordu kumandanları, genelkurmay heyetleri, günlerdir esirimiz bulunuyor. Düşman, harp malzemelerinin üçte ikisini topraklarımızda bıraktı. Düşmanın, elimizde bulunan esirlerinden başka, insan kaybının ne kadar fazla olduğunu belirlemek zordur. Düşmanın tamamen imhasına karşılık kaybımız, dörtte üçü hafif yaralı olmak üzere 10 bindir.
Büyük ve asil Türk Milleti. Anadolu’nun kurtuluş zaferini tebrik ederken, sana İzmir’den, Bursa’dan, Akdeniz ufuklarından ordularının selamını da takdim ediyorum” diyerek zaferi milletine ilan ediyordu.
Güneşin ufukta doğduğu, bağımsızlığımızın simgesi, emperyalizmin ülkemizi ve ulusumuzu yok etme politikasının diz çöktüğü, emperyalistlerin alt üst olduğu, emperyalist maşalarının “Megali idea” (Büyük Yunanistan) hayaline diz çöktürdüğümüz günün adı, kuruluştur, kurtuluştur 9 Eylül. Kutlu olsun.
Ve günün sonunda işin özü şudur ki; Yüce Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi;
“Asil Türk Milleti, bu büyük zafer sadece senin eserindir” kutlu olsun.
Emperyalizmin diz çöktüğü gün
Emin Varol
Yorumlar